bence dün gece kariyerinin en kötü programını yaptı. bi dönem galatasaray lisesinde eğitim almasından dolayı ** fransızcası iyi buna sözümüz yok, ama programı türkiye'de yaptığını unutmuş veya fransızca bildiğini belli etme merakına kendini çok kaptırmış olacak ki program esnasında bi süre 3 kişi fransızca konuşup durdular. biz olaya fransız kaldık ama fransızcayı anlamadık *. uzun lafın kısası sıkıcıydı bu muhabbet.
amhet mümtaz taylan dün davetliydi ama varsa sesini duyan beri gelsin. benim tek aklıma gelen okan'ın "dış işleri bakanımızın adı nedir" sorusuna vermiş olduğu "davutoğlu" cevabı. burada ahmet mümtaz taylan'ın az konuşmasının sebebi kendi sessizliği değil söz hakkı verilmemesi. işin aslı davetlilerden hiç biri fazla konuşamadı * ama diğerlerinin konuştuğundansa konuşmadığı daha iyi olduğu için ben sadece ahmet mümtaz taylanı söylüyorum. melis birkan konuşsa ne konuşmasa ne allahını seversen. he melis birkan demişken, bazı parçalarda kafasını cins cins sağa sola bi sallaması vardı, orda olsaydım ayakkabıyı atmıştım valla kafasına. ** ama uyuz oldum hareketlerine bunu söylemem lazım.
belki kimse fark etmedi ama enrico macias daha okan soruları bitirmeden teşekkür edip programdan çıktı. mahmut tuncer'le yan yana koyup şarkı söyletmeye çalışırsanız olacağı bu.
ya bide arizona dream filminin soundtrackı çaldı bi ara. bildiğim kadarıyla goran bregoviç'in eseri o, ama enrico macias parçaları arasında kaynadı gitti. oldu olacak bi kaç tanede sting, george michael falan parçası koysaydınız da adam sahip olmadığı eserler sayesinde türkiye'de sağlam bi yer edinseydi kendisine.
bu paragrafın okan bayülgenle pek bi ilgisi yok ama bunuda yazim tam olsun. hani biz eski parçalar kolay kolay tükenmez bir ömür boyu dinlenir falan deyip o dönemin sanatçılarına birer tanrı muamelesi yapıyoruz ya, bence bunu bir daha gözden geçirmeliyiz. enrico macias'ın türk müziğine katkısı bizimkilerden daha fazla nerdeyse. ne biliyim belkide bu sanat için yaratılmış bir millet değilizdir.