yaz henüz gelmişti ben ayrıldığımda
kaç vakit oldu?
kaç ay?
kaç yıl ?
kaç asır?
evimden ayrı...
a benim ruhumun teri memleketim
dünyayı verseler değişmem çayırımdaki bir çiğ tanesine
meğer gurbet dediğin mapuslukmuş güneşli avlularda
yaşanırmış öylesine..
dönüşümde ne bulurum bilmem
bildiğim dönücem ey verilmiş sözüm, edilmiş yeminim
elbet bir gün dönücem...
yıl kaç olur hangi mevsim bilemem
elimde takvim yapraklarından güller
gözümde bir çocuk
saçlarımda kar...
bunca aciyi boşa çekmez hiç kimse.
ve bunca ölümden kolay dönülmez;
bu kadar sevmeyince...