bu sekilde dusunmelerinde kinanacak, garipsenecek, ayiplanacak bir seyler bulanlar (inanan/inanmayan farketmez) tamamen mevzunun ozunu kacirmis insanlardir.
ateistler, yada nam'i diger kafirler, bu insanlarin inandiklari allah'a, dinlerine apacik karsi cikmakta, inkar etmekte ve yeri geldigi zaman bunlarin inandiklarinin ne kadar ilkel, barbarca, mantiktan yoksun, ve insanlari zehirleyen bir ogreti ve masal oldugunu her firsat bulduklarinda ilan etmektedirler. bunlardan delil sormakta, bunlar ise kur'an denen sacma sapan masal kitabi ve bu masali ciddiye alanlarin ortaya attigi hadislerden baska bir sey ortaya koyamamaktadir. bilimin, insan haklarinin ve aklin son besyuz yilda katettigi mesafeden kendilerini soyutlamis olan bu ogreti ve onun takipcileri ne kadar soyutlanmis ve geri kalmis olduklarini surekli fark etmekte, ancak bu konuda elle tutulur hic bir sey yapamamaktadirlar. kafirler bunlarin onune "boyle diyordunuz ama veriler, laboratuvarlar, olcumler hic sizin soylediklerinizle uyusmuyor" dediklerinde, yada "allah diye bir fantazi ile insanlarin hayatini karartma hakkiniz yoktur" diye ciktiklarinda; en azindan "ispatlayin soylediklerinizi" diye talepte bulunuldugunda, soyleyecek hic bir kelamlari kalmamistir. sifiri tuketmislerdir.
dibe vurduklarinin en buyuk ispati allahlarini ve dinlerini ispatlamak icin bilimin buldugu kavramlari (dna, galaksiler, atom, vs.) kullanarak kendi ayetlerini bile carptirmak, acemi ve zavalli bir takim adapte ve monte debelenmelerine kalkisarak daha cok bagirmak, dogal olarak daha vahim bir bicimde sacmalamak; olmadi mi, o zaman hakaret etmeye veya karsisindakini "seytan" "hayvan" "sapik" ve bilcumle isimlerle cagirarak olayi ort bas etmeye yirtinmaktir. bunlarin biraz sagini solunu bilenleri -en azindan daha fazla rezil olmamak adina- "isteyen inanir, isteyen inanmaz" diye ortami yumusatmaya cabalarsa da, bunlar azinliktir. zaten cabalari da bostur.
"benim inandigima inanmayan sapiktir" demekten baska cikar yollari kalmamistir. "sen neye inaniyorsun" diye bir soru ile karsilastiklarinda ise tekrar allah, kur'an diye ayni seyleri tekrarlamakta, kor bir inanctan baska elle tutulur hic bir sey sunamamaktadirlar. bu halleriyle diger insanlara karsi apacik terbiyesizdirler: ahlak diye ortaya koyduklari ise baskalarindan nefret etme, kafa kol koparma; kadinlara, sanata, canlilara, bilgiye deger vermeme; anlamini bile bilmedigi seyleri papagan gibi tekrar etmektir. utanmadan "dinimize saygi" diye talepte de bulunabilirler. insana dusman bir dine saygi beklemek ise hepten ahlaksizliktir. dolayisiyla, biri cikip bunlarin masallarini ve zihniyetlerini elestirdigi zaman, elestiriyi kisisel olarak alirlar; fikirlerini savunmaktan aciz olduklari icin bu kez elestiriyi getireni ocu haline getirirler (ateist, kafir, zindik, vs.) ve sahsin kisiligine saldirirlar. yine de sorular ve elestiriler aynen ortada durur, cunku yaygara ile parazit yapinca o soru isaretleri yok olmaz, tipki benzer bir yaygara ile olmayan bir allah'in var edilemeyecegi gibi.
dinleri icin su an gelisen hadise zannettiklerinden ve/veya sezebildiklerinden cok daha vahimdir: cunku yeni nesiller kendileri gibi dandik ve kapali bir ortamda degil, her turlu fikrin carpistigi internet gibi bir ortamda yetismektedirler. onlarin yetistigi ortamda akla hayale gelmeyecek elestiriler bugun her yerdedir, ve yeni nesiller "allahsiz yasamak ta mumkunmus, bunlar ne diyor, bunlar ne diyor" gibisinden kiyaslama imkanina sahiptirler. artik "yegane gerceklik" yada "kutuphanedeki tek kitap" kendilerininki degildir. eskiden tecrit edilmis aile, mahalle ve toplum yapilarinda dedelerinin urettigi masallarla yuzyillar gecirebilen, her dogan nesle korku asilayarak beyin yikayabilen bu ogreti artik meydanda tek basina degildir.
son kozlari hakaret etmektir. ama bu gercekten son kozlaridir: tipki bogazlanan bir yaratigin cikardigi aci dolu son sesler gibi. inanmayanlari "bosluk icindeler" diye isaret ederken o boslugun diski kalitesinde vecize ve hikayelerle doldurulamayacagini fark ettikce panige kapilmaktadirlar. bilimin gayet guzel tespit ettigi gibi surekli bos seylere inanmaktan beyin yapilari zedelenmis, deforme olmustur, simdiki nesilden bu anlamda bir fayda, bir degisim cikmaz. ancak gelecek nesiller tipki kendilerinin sik sik kufredip asagiladiklari "putperest devirler"in ve "cahiliye zamanlari" diye yaftaladiklari donemlerin statusune hizla ilerlemektedirler, gidisati durdurmak icin hic bir sey yapamazlar.
yepyeni bir dunya kurulur, bunlar da gecmisteki her sey gibi, mesela gunese ve atese tapanlar gibi, tanrilara insan kurban edenler gibi, koleligi savunanlar gibi, gun gelir tarih olurlar. bunun boyle olacagini tarih soyler, baska bir yere bakmaya hic gerek yoktur. simdiki telaslari ise tarihin tekerrurunden ibaret oldugu ve siranin kendilerine geldigidir. ve sadece islam degil, butun dinler. bu nedenle eskiden hayatta bir araya gelmeyecek olan degisik dinlerin inananlari, fikir babalari vs. bir araya gelmekte, uluslararasi din sempozyumlari duzenlemekte, kendilerini nasil satacaklarinin stratejilerini paylasmakta, birbirlerinin argumanlarina destek vermektedir; kime karsi? bunlarin ipligini pazara cikaranlara, yani kafirlere karsi.
eger bunlarin inandigi peri, cin, allah, cehennem safsatalari insanligin onunde durmaya devam ediyorsa, evet, oyleyse elbette kafirler hayvanlardan daha sapiktir; ve sapikliklarinin hedefi bunlarin inandiklaridir, ve bu sapiklik din turu sacmaliklar insanlarin onunden kalkana kadar devam edecektir. bir hayvanin bunu yapmak icin yeterli kapasitesi yoktur; gelgelelim kafirlerin bu zirtligi desifre edecek insani ahlak ve sorumlulugu vardir.
karari yeni nesiller verecektir, cunku dunya bizim degil, onlarindir. buyrun kuresel ortama, allah'mi yamanmis yoksa insan akli mi hep birlikte gorelim...
