küçük iskender şiirleri

entry291 galeri
    19.
  1. Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
    Annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
    Annemin mezartaşındaki imla hataları kadar sarhoş
    Annemin vasiyetindeki,
    'Oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın' maddesi kadar sevecendin.

    Bazı eski romanlar
    'Yıl bin dokuz yüz bilmem kaç' diye başlardı,
    ben çocukluğuma, çocukluğumun çocuk romanına,
    senin oyuncaklarını kırarak başladım.
    Ben her sonbahara hep yaz'ı kırarak başladım.
    Yazları kırarak sonbaharlara başlamak...
    Bunlar benim sevişirken kaybettiğim savaşlardı!

    Firari bir aşka saklanacak kalp bulmak
    Anneme talip olan yalnızlığın sorumluluğundaydı.
    Belki o kadının ölüm nedeniyle ısınan gözlerinin,
    uzak şehirleri hatırlatan soğukluğunda
    bir kalp bulmak
    bir kalbe çevrilmeyeek bir teklif sunmak
    okyanusları birleştiren hayali aradenizlerin sonundaydı!

    Ah, nasıl unuturum,
    Ah ben nasıl unuturum ki
    annem lohusayken karnına bir gül koymuştu!
    Gül bu
    durur mu hiç yerinde
    annemin karnına yepyeni bir rahim oymuştu!
    Benim çıktığım rahim, cehennem
    gülün oyduğu rahim, cennet!
    Bütün bu mağaraların demir zemberek kapılarında
    babamın spermlerinin yazdığı metinler
    kutsal ihanet metinleri, kutsal cehalet yeminleri,
    ölü kardeşlerim
    doğmamış kardeşlerim
    doğmamış melek kardeşlerim, peygamber kardeşlerim, cin kardeşlerim
    hepsi,
    ama hepsi, karanlığın serseriliğinde pervasızca donmuştu!
    Annemin öldüğü gece kazıdım kafamı!
    Kazıdım kafamı kafatasıma kadar! ,
    Siyah bir tişört giydim, siyah bir pantolon
    siyah çoraplar ve siyah botlar
    simsiyah bir palto giydim! Simsiyah bir gece giydim yüzüme!
    Sana geldim yas tutar gibi
    Sana geldim yağmur altında, bütün atları yaralı bir posta arabası gibi
    Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
    'Beni annemin yanına gömme sakın' dedim sana
    'Beni hiç gömme, ben hep burda kalayım'
    'Bu evde çürüyeyim seni ıhlamur kokan yatağında'
    'bu evde dökülsün etlerim
    yaz'ı kırarak sonbahara başlayan bir ağacın döktüğü yapraklar misali'
    Annemin elini öper gibi öptüm yine seni dudaklarından
    sonra alnıma götürdüm dudaklarını ince ince, kibarca
    'Affet beni anne' dedim
    'Affet, tüm bunlar bir ölünün hayatta kalma heyecanından!
    0 ...