Sen de gittin. Her kazanan gibi... Her en çok sevilen gibi... Yana yana eriyen bir mum gibi, ben de bittim.
Biraz olsun umursandığımı düşündüğüm hayatında çok ufak bir noktayım artık. Ünlemlerle döşenmiş kalbim sadece seni ararken, sen kim bilir nerdesin... Kim bilir kimin derdindesin. Hayatının merkezinde hayat bulmuş bir şiirin, kim bilir kaçıncı dizesindesin.!?!
Ben mi ne oldum? Sormadın bile. Ben yalnızdım, ağladım, dövündüm, kırıldım, parçalandım. Boşver, yine boşver. Seni aradım, yalnızdım. Yanımdasın sanmıştım, ama zaten tekmelenmiş yüreğime bir tekme de sen attın. Dayanamadım, son darbeyi de ben yaptım.
Beni kaybetmekten, bensiz olmaktan hiç korkmadın. Oysa ben hep bunun korkusuyla yaşadım. Çok sevilenler hep böyle mi yapar? Bir zaaf bulup üzerine mi basar?
Gitmem gerek buralardan. Bu hayattan kopmam gerek. Dünya senin gibi, yalnızca benim de etrafımda dönse bir kere; belki zoraki bir gülümseme...
Şimdi; şaşkın, korkak ve soran gözlerle bakıyorlar yüzüme. Hiç kimseyi duymuyorum sanki. Donmuş zaman, sararmış yüzüm. Kaplamış heryeri yine aynı hüzün. Aradan sesini duysam, sevildiğimi duysam son bir defa... içten bir öpüş alsam gözlerinden...