galatasaray takımındaki oyuncuların ısrarla kendisine pas atmadıkları futbolcu. arda turan kaynaklı olduğunu düşündüğüm bir şekilde... oysa bir mustafa sarp gücünde çaba sarf ediyor bir şeyler yapabilmek adına. belki de kariyerinin en önemli yılında 2010 dünya kupasına katılamayacak olması, galatasaray'a transferinin neden olduğu olumsuz bir dönüm noktası olacak.
suratında sürekli bir mutsuz insan görüntüsü olan bu adam, futbolundan ziyade bir insan olarak kazanılmalı. "takımda arkadaşlık çok iyi, süper" demeçleri veriliyorsa, bu adamın bir kere olsun güldüğü görülebilmeli.
lincoln gibi bir yeteneğin küstürülmesine, takımın başına bela olmasına neden olan galatasay kulübü futbol şubesi, aynı hataya düşmemeli.
"büyük kaptan" arda turan efendi, yıldızcılık oynamak yerine kaptan olmaya çalışmalı. kaptanlığın kendisine götün kalkıp tavırlarının değişmesi, hırs küpü olup hakem ilişkilerinde sabrileşme adına verilmediğinin, hakan şükür'den kalma oyuncular arasındaki gruplaşma eğilimlerini ortadan kaldırmak, efendilik, adamlık ve güleryüzle ikinci bir metin oktay yaratmak adına verildiğin bilincine varmalı.
kaptanlık yapamayacak olgunlukta değilse, bu yükü kaldıramadığını yönetime söyleme olgunluğu ve galatasaray sevgisine sahip olduğunu düşündüğümüzü düşünmeli..
bugün başarısızlığı kabulün, yarın yücelmesi için gerekli olduğunu anlayabilmeli... içtenpazarlık ve harcamaya varan kıskançlığın: yıldız, öncelikle iyi bir insan olmanın ön tehlikesi olduğunu öğrenmeli.