geçenlerde arkadaşlarla oturduk, muhabbet ediyoruz. işte materyalizm idealizm cart curt. aramızda tanrı inancı olanlar da var, olmayanlar da. dedik bu böyle olmayacak, inanç konusunda daha yetkin bir şahsa başvurmak ve onun görüşlerinden faydalanmak lazım. kalktık gittik bizim caminin imamına. cami de oldukça büyük, yüzlerce kişi geliyor her gün. neyse işte gittik oturduk, adama derdimizi anlattık gayet kibar bir şekilde. o da sağolsun gayet kibarca dinledi, sakin ve hoşgörülü bir tavırla ağzımızdan çıkan her lafa "haşa" dedi. aramızda geçen diyaloğu özetla aktarmak isterim:
- hocam şimdi biz allaha inanmıyoruz.
+ haşaa.
- yok hocam böyle bu yani, herkes birbirinin inancına saygılı olmalı.
+ peki gençler, size bir sorum var. hiç başınızı kaldırıp göğe baktınız mı? o gök orda nasıl duruyor? onu tutan bir direk vesaire var mı? yok. allahın hikmeti bu.
- hocam olur mu, gök dediğiniz şey -yani atmosferin dış katmanları- zaten gazlardan oluşmuş vs vs.
+ haşa. peki size bir sorum daha olacak. anne karnındaki bebek nasıl nefes alıyor? bir insanın yaşaması için nefes alması lazım değil mi? e o bebek nasıl nefes alıyor? allahın hikmetlerinden bir tanesidir bu da.
- hocam ama olur mu, bebek annesinin kanındaki oksijenle yaşamını sürdürüyor, annesine bir kordonla bağlı.
+ hmm... peki nasıl var oldunuz? düşünmenizi sağlayan şey nedir?
(oradan başka bir arkadaş lafa girdi)
- hocam biz atomlardan oluşuruz, insanın var oluşu ve gelişimi vs vs sperm yumurta vs vs evrim vs.
+ haşa.
(oradan bir arkadaş uzay-zaman bükülmesini anlatmaya başladı, ben gülme krizine girerken diğer arkadaşlar onu susturmaya çabalıyorlardı)
+ neyse gençler, benim size yetecek kadar bilgim yok. size müftüden randövu alayım, kendisi hacca gitti, ayın 15'indan sonra bir uğrayıverin.
- peki hocam size bir sorum daha olacak, allah kötülüğü neden yarattı?
+ öhm evet gençler siz daha sonra gelin müftüyle bir görüşme ayarlayacağım ben size.
çaylarımızı bitirdik, camiden çıktık. sağolsun imam bize çay da ısmarlamıştı, içimiz ısındı. bu tecrübe neticesinde fikirlerimiz daha da oturdu. bu bahsi geçen imam da, klişe 2-3 cümleyi sürekli tekrar edip bağnaz kesim üzerinde hakimiyet sağlayan din adamlarından sadece biridir.