Caresiz, endiseli bir serce gibi gidecegi yerin nerede oldugunu bilmeyen sevgili yardim ister ama aradaki 8000km engel olur bizzat yardim edilmesine. Bundan muterettib hinbazlik yuklu saksı gorevini her zaman ki gibi yerine getirirek unutulmaz bir gun yasatir dogum gunu cocuguna.*
Oncelikle, sabah is gorusmesine gidecek olan heyecanli, endiseli ve de guzel kizimizin kapisinin onune, dostunuzu kendi arabanizla gonderip, saga sola goturmesi soylenir. tanimadigi sureti gorunce sasiran sevdicek, "ulan tarçın gosteririm ben sana" cemkirikleriyle bu ince davranis karsisinda mahcup kalir ve arabaya biner. Oysa ki asil amaç, modellik gorusmesine gidecegi, dolayisiyla da 2 dirhem 1 çekirdek giyinecegi bilindigi icin, elin barzo ve hödüklerinden korumaktir*. Iki tasla bir kalp vurmaktir.
Planin ikinci kisminda ise dost, sevdicegi guzel bir kafeye goturur ve gunlerdir aranip bulunmus olan; vefaat etmis babasiyla kucukken izledigi ve senelerdir aradigi turk filminin* baskili film cd'i, arti olarak da muzigi olan, berkant'in bülbül yuvası isimli plagi, dogum gunu hediyesi olarak takdim edilir. Uzun ugraslar sonucu, sans eseri mi yoksa Allah'in hikmetinden mi bilinmez aranip bulunmus hediye, hanim kizimizi aldigimiz istihbarata gore duygu seline sokmustur. Diyecek kelime birakmamistir. daha sonra konusuldugunda ise organizasyonu duzenleyen bunyeyi muthis bir sevince sokmustur onun bu duygulanisi, bu sevinci. Bu hikayenin ayni zamanda da Ilan-ı aşk çeşitlerine guzel bir ornek olabilecegi dusunulmektedir. hemcinslere kopya neyin tarzinda ise yaramasi dilenir.
