izlediğim nadir dizilerden biridir dexter. ne kadar çok izlesem de bıkmıyorum bu diziden. kitaplarını da mutlaka bulup okumayı düşünüyorum çünkü izlerken değişik bir huzur yaşatıyor bu dizi bana. kitaplarını okurken de aynı huzuru bulacağımı düşünüyorum. jenerik müziği bile terapi gibi geliyor bana. içindeki psikolojiye hayranım.
--spoiler--
dizi dexter'ın seri cinayetlerinin yanı sıra, insanların toplumun bir parçası olmak için takmak zorunda olduğu maskelerin dışında eni sonu kendi gibi oldukları, davranabildikleri zamanı da bulabildiklerini işliyor. bu yüzden çok seviyorum bu diziyi. ve tabiki ortaya çıkmaması gereken sırlar. çıktığı her seferde de bela oluyor dexter'ın başına. kendisinin deyimiyle dexter, "normal biri" değil fakat, dizide sezonlar ilerledikçe (özellikle 4.sezon) dexter'ın duygusal anlamda da ne kadar geliştiğini görüyoruz. birde başlardaki suçluları öldürme eylemi içinde durduramadığı dürtülerden dolayıyken, dizi ilerledikçe öldürme sebebi artık sanki daha çok bu insanların suçlu olmasıyla alakalı gibi oldu. yani dexter'ın önlenemez bir öldürme eğilimi var bu doğru ama bu eğilim eskisi gibi ön planda değil gibi gözüküyor.
--spoiler--