hatıraların gömülmesi, acıların dirilmesidir. bir seyahat sonrası ankara'da onlarda kalma isteğinin kafama dank etmesi, kahkahalarla geçen şahane bir gün, ve yemek ısmarlaması, üstüne bir de kaymaklı ekmek kadayıfı yedirmesi.. unutulmaz doyumsuz bir sohbet, akşam avrupa yakasında burhan altıntop'a kahkahalar atmak..kim derdi ki bu güzel günün altın değerinde bir final olacağını. meğerse öyleymiş, dedelerin en güzeli beni asil bir vedaya çağırmış, son kez kollarına sarmış. sonra geceyarısı dedemin anormal nefes alışverişlerine uyanmak, acil servise kaldırmak..en kötüsü de kocatepe camiinde onun o güleryüzlü resmini cenaze aracında görüp kabullenemeyip katıla katıla ağlamak..küçüklüğün ve gençliğin en tatlı tanığı güzel dedeyi kaybetmek böyle birşey işte.. *