sesi çok derinden geliyordu 'sevmiyorum' diyordu ama benim gibi kendisi de inanmıyordu peki o zaman neden ağlıyordu sanki bir an önce telefonu kapatmak ister gibiydi ama ben biraz daha zorladım her ne varsa söyle beraber çözelim başka biri varsa onu da söyle arkama bakmadan giderim ama o hala diretiyordu kimse yok sadece sana karşı olan sevgi bitti diyordu tamam dedim telefonu kapattım o ağladığında benim gözümden gelen yaş artık gelmiyordu ağlamaya çalıştım, yapamadım ne olmuştu bitmez dediğim sevgim bir telefon görüşmesinden hemen sonra bitmiş miydi? kalktım telefonun başından duş alıp bir sigara yaktım çırılçıplak saf sadece ben etrafıma çevrilmiş ince bir havlu ve tekrar çalıyordu telefon tekrar o diye geçirdim içimden evet bir anlık hevesle konuşmuştu öyle ve şimdi de pişmandı özür dileyecekti açtım arayan o değildi eski bir arkadaş buluşalım diyordu hiç uzatmadım nerde? diye sordum hemen yeri söyledi üzerimi giyip çıktım yola buluşma yerine kadar hiçbir şey düşünmedim nedenini de bilmiyorum herneyse oturduk arkadaşla bir kafede eskilerden bahsettik her nedense yüzüm gülüyordu sonra arkadaşla ayrıldık bindim arabaya ve aklıma o ve konuştukları geldi şunu söyleyebilirim resmen acı çekiyordum aşk acısıydı sanırım bu eve geldim tekrar bir duş aldım geçtim büyük ve soğuk salona yaktım yine ikinci kalite amerikan sigarasını evet telefon tekrar çalıyordu bu sefer kadın sesiydi ama onunki kadar ince ve narin değildi kimdi bu demeye kalmadan ağlayan bir sesle anlatmaya başladı ben annesiyim diye benle konuştuktan sonra o klasik anlatım bozukluğu olan cümleyi sarfetti :'kendini intihar etti' sustum, sustu, sustuk.