Bu sanı kişinin içine dış etmenler tarafından adeta işlenir. Çevreden aldığı duyumlar yorumlar ve öğütlerin bir harmanlaması olarak öss genci hayatının buna bağlı olduğunu düşünebilir ve bunun yanlış bir kanı olduğunun farkına ancak bir yaz sonra varabilir. Üniversite denen, kimilerinin ''oraya kapağı at yeter'' ya da ''ohooo yata yata geçersin öss'nin yanında ne ki'' diyerek hitap ettiği kurumun esasında hiç de kolay olmadığının farkına varılması ayrı bir hüsrandır. Ancak öğrenci artık dersini almıştır ve hayatı üniversite yıllarından ibaret sanma cesaretini kendinde bulamaz. Hayatın her aşaması zordur ve hayat bir bütün olarak vardır. Bütün bunların yanında o dönemdeki gençlerimizi buna inandırmazsak başarı oranının yüksek oranda düşmesi de muhtemeldir.
-Eee ne yapıyosun Hamdi, okul falan nasıl gidiyor?
-Valla çok çalışıyorum, şu öss'yi bi atlatalım da gerisi kolay kardeş.
-Yemişler seni oğlum, sen bi tıp kazan da gel bakalım yanıma hangisi daha kolaymış.
-Abi amma da güzel moral veriyorsun yaa...
-Eee dost acı söyler kardeşim, şimdi ben gerçekleri bir tokat gibi yüzüne vurmazsam ileride hayat vurucak söylemedi deme.
-Hımm.. Keşke herkesin senin gibi bi arkadaşı olsa Osman abi. Hayata bakış açım değişti, at gözlüklerimden kurtuldum. Çalışmıyorum uleyn öss mö-ss.
-Hönks!!!