turkiye'nin samimi olarak istese, kazasiz belasiz halledebilecegi sorundur. ancak bunu saglayabilecek politik iradenin nasil olusturulacagi basli basina bir meseledir, o ayri...
turkiye zaten gerek yuzolcumu ve nufusu nedeniyle, gerekse su an var olan merkezi yonetim sekli ile hantal bir yapi teskil etmektedir. bunun yerine tipki cografi bolge haritasi gibi en az 7 bolgeden mutesekkil bir yerel idare yapilanmasina gidilebilir. her bolgenin kendi yerel meclisi olur, ve bolge ismi ile anilir (lazistan, kurdistan, anadolu, ege, akdeniz, marmara, ve ankara). her bolge meclisi kendi bolgesinin meselelerinden mesul olur. ankara bolgesi sadece bir sehirden ibaret olur, tipki washington DC gibi, boylece hic bir bolgeyi degil, ancak bolgelerin toplamindan olusan ulkeyi temsil eder.
ulusal politik partiler her bolgede secime katilabilirler, ancak bolgesel politik partiler ancak kendi bolgelerinden secime katilabilirler. mesela, akp kurdistan bolgesinden secime katilabilir (bu bolgenin yerel meclisi icin) ve ayni zamanda ankara ulusal meclis icin de secime katilabilir. kurdistan bolgesinden bir parti (diyelim PKK), sadece kurdistan bolgesinden ve dilerse ankara meclisi uyeligi icin de secime katilabilir, ancak lazistan icin secime katilamaz. ankara'nin meclisinde bolgesel partilerin bulunmasi ise her bolgenin kendi alani otesinde bir guc saglayacagi, ve bolgeler arasi politikalari da yonlendirecegi icin ulke'nin ic entegrasyonu derinlik ve guc kazanir, zayiflamaz.
herhangi bir bolgenin tek basina bagimsizligini ilan etmesinin onune gecmek icin avrupa birligi tarzinda baglayici bir mekanizma olusturulur. buna gore bolgelerin tamaminda vatandaslarin temel hak ve hurriyetleri ankara tarafindan guvence altina alinir, ve bu temel hak ve hukuga aykiri kararlar bolge meclislerinden gecemez. bunun yaninda halk, meslek odalari, sivil toplum orgutleri, spor kulupleri, vs. hem bolgelerinin sagladigi kendilerine ozgu ozerk yapilanmanin, hem de bolgeler ustu konumunda bir ankara'nin sagladigi imkanlar paketine sahip olur. boylece herhangi birinden vazgecerse kendi aleyhine veya zararina bir durumun icine dusecegini bilir. neticede kendi cikari icin her iki yapiyi da korumaya gayret eder, ulkenin butunlugunu devam ettirmek genel cikar haline gelir.
tum vatandaslar ayni pasaportu, ayni surucu ehliyetini, temel egitim ve saglik hizmetlerini edinebilir. ancak bolgesel idareler okullarinda fazladan kendi yorelerine ozgu dilleri, kulturu, dogal kaynak kullanim ve korumasini yeniden duzenleyebilir. su anda bile turkiye cumhuriyeti ahlaki ve insani anlamda kendi topraklarinda yasayan farkli dilleri, kulturleri ve tarihi korumakla mukelleftir, bu tip farkliliklar tum insanliga ait zenginliklerdir. bolgesel bir yeniden duzenleme bu zenginliklerin ilgili meclisler tarafindan daha etkin korunmasini saglar.
bir sekilde hem islevli, hem bariscil, hem de insanlarin sacma sapan isler yerine gundelik hayatin ve geleceklerinin guvenli insa edilmesinde soz hakki sahibi olabilmeleri icin, daha dinamik ve ise yarar bir idari degisiklige gidilmesi gerekmektedir. Turkiye zaten laik yapisiyla diger musluman ulkeler icin bir ornek teskil etmektedir; bunun yanina bir de kendi etnik ve bolgesel meselelerini kansiz ve kavgasiz halledebilecek bir model uretebilirse iste o zaman bir ulke olarak butunlugunu ve refahini uluslararasi garantiye almis olur. vatandaslar bolgelerinden sorumlu hale getirildigi zaman herseyi ankara'daki hukumetten bekleyemez; tam aksine merkezi hukumet bolge meclislerinden kendi bolgelerine mukayet olmalarini bekler.
boyle yada benzeri bir duzenleme ile turkiye'nin bolunecegini iddia edenler, dilerlerse dunyadaki diger federal ve konfederal yapilara bakabilir, daha mantikli modeller gelistirebilir; nihayetinde turkiye cumhuriyetini kuran kadro bir cok yasasini, mantigini, kurumlarini baska ulkelerden (temel olarak bati ulkeleri) ornek almistir. bunda bir sorun yok, nihayetinde ulke'nin idaresi teknik bir meseledir, yeni duzenlemelere gidilebilir. turkiye kelimesi "sadece turklerin ulkesi" anlamini tasimaktan cikip, bunun yerine "turklerin insa ettigi yasam alani" halinde algilanmaya baslar.
ilk akla gelen soru su olur: peki turkiye kendi eliyle topraklari icinde kurdistan diye ozerk bir bolge kurarsa, bu bolge ileride bagimsizligini ilan etmez mi? buna verilecek cevap falciliga girer. ancak "bu sekilde inatlasmayi ve "hic birseyi degistirmeme" politikasini surdurursek kurdistan'in kurulmasini ilelebet engelleyebiliriz" diye bir tahminde bulunmak da ayni derecede falciliktir. insanlari zorla bir yapinin icinde tutmak yerine onlarin kendi cabalari ile seve seve ve bilincli olarak koruyacaklari bir sistem insa etmek (avrupa birligi gibi), ve insanlarin hayat kosullarini koruyup guclendiren bir yapi yaratmak, ulkeyi kendi insani icin daha saygin, istenir ve saglam kilar.
baskasi seni bolemeden, sen kendini kendi mantiginla bolersin, kontrol sende olur, kimse de insaninin karsisina senin yarattigindan daha cekici ve mantikli bir yapi koyamaz. denemesi bedava, insan hayatlarinin parasal karsiligindan bahsetmek ise ahlaksizlik.
yerel idare bolgeleri kendi futbol takimlarini bile olusturabilir, britanya gibi birden fazla milli takim sahibi olunur.