istanbul'daki ilk yıllarımı geçirdiğim semt. sahilde ayaklarını sallandırarak simit çay keyfi yapmak, sahilde ayaklarını sallandırarak sigara bira keyfi yapmak, sahilde ayaklarını sallandırarak düşünmek, sahilde ayaklarını sallandırarak kitap okumak, sahilde ayaklarını sallandırarak güvercinlere yem atmak ve sahilde ayaklarını sallandırarak hiçbir şey yapmamak çok keyiflidir.
meydandaki kahvelerin sürekli yol kesip buyurun diyen çalışanları sinir bozucudur.
orada geçirdiğim 4 yılın sonunda şunu farkettim ki orada yaşamak değil, sık sık kaçamak yapıp oraya gitmek güzeldir.