yüce osmanlı'dan beri, yüce islam aleminin, yüce mensuplarının aralıksız yaptığı ibadetin kendilerinden başka hiç kimseye bir fayda getirmediği düşünülürse, aslında hiç kimseyi ilgilendirmeyen ve hatta olmayan zararlardır. sürekli dinden bahseden insanların bu ince ayrıntıyı göremiyor ya da görmek istemiyor ya da görmeye kapasitesi yetmiyor olması çok üzücü. ibadetin (hangisi ya da ne şekilde olduğu fark etmez)tanrı da dahil olmak üzere, yapandan başkasına bir faydası var mı? kardeşim hiçbir din, tartışılıp sorgunlanamaz. din neticede kulun allah'la arasındaki tek aktif iletişim aracıdır. aman o içki içti, aman o alem yaptı, yok ben eşşek gibi sabahın 5'inde namazımı kıldım, bu ülkeye faydam var, alevilerin, şafilerin, hurufilerin vs. bi bok faydası yok demek cehaletin daniskasıdır.
neyin mantığınu, neyin neyden uzaklaştığını tartışabilirsin ki? bu hakkı nerden aldın, derler adama.. sen adamın cem ibadetinde bağlamayla semah dönmesini saçma buluyosun, o da kendi ellerinle, tuğlayla, demirle yaptığın yapıya allah'ın evi demeni saçma buluyor, fil suresi'ndeki ebabil kuşları da bir çok insan tarafından mantıksız bulunmuyor mu? ama burada mantığı arayan kim? kısacası kimin umurunda? iman başka bir şeydir, önce bunu idrak etmek lazımdır. dolayısıyla, sürekli başkalarıın dinine laf atarak, insanları incitmeye çalışarak hiçbir yere varılamaz. saygı duyulmak için önce saygı duymayı öğrenmek gerekir. türkiye ki, ibadetini ya da dinini ne şekilde yaşayacağını kesinlikle kendinin belirlediği bir ülke. bugün ciyak ciyak şeriat diye bağıran o kıçında roberto cavalli tanga, gözünde marc jacobs güneş gözlüğü, başında en parlaklarından vakko türban, yüzü givenchy kataloğuymuşçasına boyanmış first lady'ler acaba dinin zorbaca uygulandığı iran'da, suudi arabistan'da yaşıyor olsaydı işbu islamın kitabının hiçbir yerinde geçmeyen din kardeşleri açlıktan it gibi ölürken şaşaa ve gösteriş içinde keyif sürerek yaşadıkları, yaşam tarzları nasıl olurdu diye o kadar merak ediyorum ki... bugün %99'u müslüman müslüman diye bağıranlar bile bine bölünmüş. acaba laik bir ülkede olmasaydık, o tarikatlarınızın müridliğini ne denli yapabilirdiniz? hepinize zorla süloculuk ya da fetoculuk ya da başka bi bokçuluk zorla uygulatılsaydı, aleviyi de sindirmiş olsaydınız, şafiyi de, hanefiyi de; acaba biri çıkıp der miydi; "öyle bir ülkem olsa ki herkes istediğine tapsın, istediğine inansın ama yeter ki kimse kimseye karışmasın" neden bu milletin bir şeyleri algılayabilmek için, götünden kan gelmesi gerekiyor hiç anlayamıyorum. yani zamanında ahmet kaya'nın, "kürtçe şarkı söylemek istiyorum ve bir de klip çekeceğim" dediği için vatan haini ilan edildiği bir ülkede nasıl oluyor da bir adam geliyor benim devletimin resmi kanalından kürtçe yayın yapıyor, tamamı pkk'lılardan oluşan 20 adamı benim vergimle alınan koltuğun üstüne oturtuyor, belediye seçiminde bize oy vermezseniz size hizmet yok deyip halkı alenen tehdit ediyor, yıllarca biz solcuların her kavgada savunduğu ama dincilerin adını bile ağzına almaktan tiksindiği nazım hikmet'i vatandaşlığa alıyor, ulan bu dincilerden, milliyetçilerden, muhafazakarlardan hiçbirinden nedense hiç tepki gelmiyor? yani birisi sırf elhamdülillah, subhanallah, maşallah, inşallah, mazallah, hamd olsun, allah'a şükür kelimelerini zikrettiği için böylesine kör kalıp, böylesine bağnaz olmak nasıl bir mantıktır algılayamıyorum ya.. işte bu yüzden, dünyanın en çok savaşan, kan döken, birbirini yiyen ve en kolay kandırılan, galeyana getirilen ülkeleri, hep böyle din damarlarını vampirlere kaptırmış ve usuuuul usul emilen milletlere sahiptir..
