dövüşen adamlarınıza bakın
ağlayan kadınlarınıza bakın
ölen adamlarınıza bakın
herzaman tuttukları yol gibi
büyüttüğümüz nefrete bakın
beslediğimiz korkuya bakın
yönettiğimiz hayatlara bakın
herzaman tuttuğumuz yol gibi
ellerim bağlı
kenardan kenara milyarlarca bağ
ve savaş devam ediyor beyni yıkanmışların gururuyla
tanrı aşkı ve insanlık doğrularımız için
ve bütün bunlar bir kenara süpürülmüş
zamanın inkar edemediği kanlı eller tarafından
ve yıkandılar dahiliğinizle
ve tarih sivil savaşlarımızın yalanlarını gizler...
sen takarmısın bir siyah kolluk
onlar bir adama ateş ederken
"barış daimi kalacak" diyene
ve ilk anılarımda
kennedy'ye ateş ettiler
uyuştum görmeyi ilk öğrendiğimde
ki vietnamı hiç hissetmemiştim
d.c'nin duvarı olduk bize hatırlatması için
özgürlüğe güvenemeyeceğimizi
ellerimizde değilken
ve herkes savaşırken
kendi toprakları için
ve ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
zengini besler o fakiri yakarken
sizin gücünüz satılmış aç askerler
bir insan dükkanında
taze değilmi
ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
doldurduğunuz ayakkabılara bakın
akıttığımız kana bakın
öldürdüğümüz dünyaya bakın
herzaman tuttuğumuz yol
kutsadığımız şüpheye bakın
izlediğimiz liderlere bakın
yuttuğumuz yalanlara bakın
ve ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
ellerim bağlı
bütün gördüklerim fikrimi değiştirdiği için
ama savaş sürüyor yıllar geçtikçe
tanrı aşkı ve insanlık doğruları adına değil
çünkü tüm bu düşler bir kenara süpürülmüş
hipnotize edilmiş kanlı eller tarafından
boynuzlu haçı taşıyan
ve tarih sivil savaşımızın korkunçluğuna katlanır..
ve ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
zengini besler o fakiri yakarken
sizin gücünüz satılmış aç askerler
bir insan dükkanında
taze değilmi
ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
sizin gücünüz satılmış aç askerler
bir insan dükkanında
taze değilmi
ihtiyacım yok sizin sivil savaşınıza
ihtiyacım yok daha fazla savaşa