emre belözoğlu varken bir kere bile 4-3-1-2 taktiğini denemeyen daum'un selçuk ve cristian ilk 11'deyken takımı 4-3-1-2 taktiğiyle oynattığı maç. bu taktiğin özelliği ortadaki üçlüden iki tanesinin iç oyuncusu olmasıdır. mehmet topuz'a sağ iç dersek - ki maç boyu sol açık gibi oynadı - selçuk'un pozisyonunun ne olduğunu anlayan bana da anlatsın. dün benim gördüğüm diziliş şöyleydi : sol açık mehmet topuz, ön liberolar selçuk ve cristian, sağ açık yok. böyle aptalca bir diziliş olabilir mi ? sol içe emre belözoğlu'nu sağ içe mehmet topuz'u ortalarına da cristian'ı koyarsan türkiye'de her takıma 5 atar geçersin ama emre'nin değil de selçuk'un oynayacağı maçta şu taktiği çıkartıyosan ve bunu yapmak için 3 küsür milyon euro para alıyorsan ben senin anana avradına küfür edebilirim. daum'un salaklıklarını fenerbahçe'nin kötü oyununu söyledikten sonra gelelim kasımpaşa'ya. şuna eminim ki yılmaz vural maçtan önce oyuncularına şöyle demiş : "defanstan ileriye topu dikenin ağzını sikerim.." 90 dakika boyunca bir kere bile topu uzaklaştırmak için diktiklerini görmedim, topu kaptıracak olsalar bile en riskli bölgelerde ayağa top yaptılar. bu noktada yılmaz vural'ı tebrik ediyorum. 14 hafta boyunca sadece 2 hafta iyi oynadı bizim takım, galatasaray ve gençlerbirliği maçları. galatasaray maçında zaten takımın başında hiç kimse olmasa da yine çok iyi oynayacağımız düşünülürse 14 hafta boyunca 1 kez iyi bir fenerbahçe seyredebildik daum yönetiminde. bir de özer vakası var ki onu hiç saymıyorum, adam yok olup gitmek üzere. tez zamanda daum'un defolup gitmesi ve aykut kocaman'ın takımın başına geçmesi dileklerimle entry'i sonlandırıyorum.