danıştay kararlarını eleştirmek suç değildir. her insan kendi yorumunu yapabilir. ama yargının kararlarını uygulamama konusu suç olur. bazı yazarlarımız salak salak yargı kararları tartışılamaz gibi saçmalamışlar.
neyse konumuza dönelim. görüldüğü üzere danıştay ideolojik bir karar vermiştir. bunu nerden mi anlıyoruz? bu başlık altında dahi danıştayın verdiği kararı onaylayanların şu kanuna göre haklıdır, doğrudur demek yerine eğitim politikamızı belirleyen kurum olarak sanki danıştay görevliymiş gibi, imam hatiplilerin önünü kesmekle görevli açık bir güçmüş gibi değerlendirmeleri yeterlidir. oysa yargı kurumları kanunlara göre hareket eder ve kanuna uyduğu sürece dürüst yargıdan söz edilir.
danıştay ise ne yapmıştır? 15 yıla yakın zamandır bu katsayı probleminin eşitlik ilkesine aykırı olduğu konusunda açılan davalarda karara varırken yök kanununun 2547/45 maddesine göre üniversiteye girişte öğrencilerin yüksek öğrenim kurumlarına yönlendirilmeleri konusunda yök planlar yapar ve uygular şeklinde kanuna uygun davranmışken ve aynı konu aihm'e gittiğinde aihm'de aynı görüşe göre karar vermişken şimdi danıştay yök'ün aldığı kararı kanuna uygunsuz buluyor. işin garip tarafı sebep olarak "1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasının okul ve alanlara yönlendirmeye ilişkin kuralları ile 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kuralların uygulanmasını bertaraf ettiğini" ileri sürüyor.
1739 sayılı kanun ortaöğretim kurumlarına kadar olan öğrenim sürecinde okul ve alanlara yönlendirme konusunda milli eğitim bakanlığının, yök kanununun 2547/45. maddesi ise yüksek öğrenim kurumlarına girişte okul ve alanlara yönlendirme konusunda yök yetkilidir diyor. danıştay bu kanunlara uygun karar verdiği iddiasında bulunduktan sonra hangi hukukçu çıkıp bu rezaleti savunacak? tabi ki aklı başında ve ideolojik düşüncelerini bir kenara bırakan hiçbir hukukçu savunamaz.
sıradan insanların ideolojisinden sıyrılamayıp olaylara öyle bakması ise ne kadar demokrat olduğunu gösterir. bir kanunu desteklemeyip karşı olabilirsiniz. bu anlaşılabilir fakat bu kanunun hukuksuz şekilde iptal edilmesine herkes karşı olmalıdır.
batılı ülke demokrasilerine baktığımız zaman meclislerinde bir kanun büyük tartışmalarla görüşülse bile sonra oylanıyor ve kanun geçerli oluyor. herkes çoğunluk istiyorsa geçerlidir diyerek saygı gösteriyor ve geri dönüp üzerinde durmuyor. fakat bizde beğenmediğiniz kanun mecliste kabul edildiği zaman memleket meselesi haline getirilip onu engelllemek için olmadık yollara sapılıyor. büyük millet meclisimizin aldığı kararları tekrar tekrar gündeme getirip onu iptal ettirmenin çarelerini arayan demokrasi düşmanı insanlar oldukça daha çok oyalanırız. basit meseleler gündemde uzunca bir zaman yer alır ve boşa zamanımızı harcar, enerjimizi tüketiriz. sonra komplo teorileri üretelim. avrupaya bizi müslüman olduğumuz için gibi ıvır zıvır meselelerle almıorlar diye kendimizi kandıralım.
demokrasi dediğimiz şey; insan haklarını ihlal etmeyen kanunları çoğunluğun tercihine göre yapmaktır. yani çoğunluğun kararları üzerinde sadece insan hakları(anayasa) vardır. bu şekilde çıkarılan kanunlara itiraz etmek abesle iştigal etmektir. tabi bizim kültürümüzde demokrasi; silahı olan ve mevkisi olanın dediği olur şeklinde algılanan bir olgu olduğu için pek bir ileri gidemiyoruz. bir standardizasyon olmadıkça böyle sürüp gidecek. bugün ak dediklerine yarın kara diyecek insanlar çıkacak.
yüksek yargı çıkarılan kanunların anayasaya uygunluğunu denetler. alınan kararların kanunlara uygunluğunu denetler. insan haklarına aykırı bir kanunu eşitsizlik gerekçesiyle bunca zaman kaldırması gerekirken "yök karar verir benimle ilgisi yok" diye sıyrılan danıştay şimdi kararı iptal bahanesi olarak "yök karar verir" maddesini gösteriyor. yök karar verir deyip yök'ün kararını iptal etmenin neresi kanuna uygun? danıştayın iptal kararının basitçe dediği şöyle "2547 sayılı kanun katsayı uygulamasına yök karar verir dediği için yök'ün kararını iptal ettik" diyor. bilmediğimiz başka bir yök daha mı var diye insan düşünmeden edemiyor.
ama ne önemi var değil mi, mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.