bir şiir

entry112 galeri
    14.
  1. ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonatamın arasında
    onu oraya sen koydun
    bir taş kuyunun dibindeki suydu
    bakıyorum eğilip
    bir kocakişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz
    sesleniyorum
    seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları
    ayrılık masamın üstündeydi cıgara paketinde
    gözlüklü garson getirdi onu ama sen ısmarladın
    kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin
    cigaranın ucunda senin
    ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda
    ayrılık masanın üstünde dirseğini dayadığın yerdeydi
    aklından geçenlerdeydi ayrılık
    benden gizlediklerinde gizlemediklerinde
    ayrılık rahatlığındaydı senin
    senin güvenindeydi bana
    büyük korkundaydı ayrılık
    birdenbire kapın açılır gibi sevdalanmak birilerine ansızın
    oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin
    ayrılık bunu farketmeyişindeydi senin
    ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden ağırlığı yoktu ama kendisi vardı
    vakit hızla ilerliyor gece yarıları yaklaşıyor bize
    yürüdük yıldızlara değen ortaçağ duvarlarının karanlığında
    vakit hızla akıyordu geriye doğru...

    nazım hikmet ran
    0 ...