siyasette samimiyet

entry4 galeri
    1.
  1. var olmayan başlık. hatalı format. bir şey bulunamadı durumu.
    sen şimdi siyaset yapıyorsun adamım. (sana yaptırmıyorlar kadınım, üç yaprağına küs) projeler uyduruyosun. vaatler veriyorsun. verdikçe veriyorsun. (sen de veriyorsun kadınım, don't panic only feel it) dünyayı geziyorsun, ülkeni geziyorsun. muhalefetle takışıyorsun. entrika denizinde yüzüyorsun. aman bre, ben gelmem bi daha diyorsun, karalı kuranlı açılımlar tepikliyorsun, dilini korumaya çalışırken kendi kendini lal ediyorsun, vatan-millet-sakarya söylemlerine mevzi alıyorsun ve daha alıyorsun da alıyorsun. adamım paso alıyorsun. (kadınım sen entrika kısmının baş aktörüsün, ama bak dil işte aktörsün...) sonra biz aklı selimcik yığınlar samimiyet avına çıkıyoruz. nerde...siyasette...kimde...siyasetçide...
    aptalca ama masumane bir beklenti tabi bu. ama boş, nafile. samanlıkta iğneyi bulabiliriz belki halime ile, ama siyasette samimiyeti bulamayız. özellikle de şu son dönem gelinen nokta ciddi anlamda hiç de insani ve etik bir boyutta değil. hal böyle iken, böyle duygusal bir tavır sergilenmesini beklemek absürd kalıyor, bu beklenti bir hak olduğu halde.
    belki de siyasette kadının rolü daha ön planda olmalı. daha yatak odası temasında değil. ama belki de, siyaset öyle bir dehliz ki, kadını da iyice çirkinleştirecek, hissizleştirecek. ki zaten, kadınım diye siyaset yapanların da nasıl erkeksileştiğini de biliyoruz ya...(adamım suçlu tek sen değilsin)
    neyse, siyasette samimiyet yok. nokta.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük