özen yula

entry14 galeri
    5.
  1. hayatımda gördüğüm, duyduğum, bildiğim en mucizevi istanbul tanımlamasını; birkaç repliğe sığdırabilecek egzantrik kalem.

    ...

    betty: belki bir daha olmaz! sana uzakları yeteri kadar anlatamam, ama biraz olsun merakını gidermek istiyorum...
    bir de, her şehrin ayrı bir kokusu var sanki. meyve, yemek, yağ kokusu değil bu. farklı bir koku. anlatmak öyle güç ki!

    tenten: yani bütün şehir mi kokuyor?

    betty: evet... mesela istanbul'un kokusunu almıyor musun?

    tenten: hayır. daha doğrusu farklı farklı bir yığın koku duyuyorum bu şehirde, ama öyle belirgin, diğerlerinin üzerine çıkan bir koku yok.

    betty: bu şehir yangın yeri gibi kokuyor, tenten. hani yangın söndürülür, son dumanı da yitip gider.ondan sonra bir sessizlik, bir terk edilmişlik olur. orada gezinirken bir koku duyarsın. rüzgarın etkisiyle hafiflemiş bir kokudur bu. biraz fazla olsa başın ağrır. ama tam kıvamındadır. derin derin içine çekersin kokuyu. artık onsuz yapamayacağını anlarsın.

    tenten: sen mecazi kokulardan bahsediyorsun, güzelim! eğer öyle düşünecek olursan bütün istanbul nane kokuyor!

    betty: nane mi?

    tenten: tabii. benim içimi açan bir kokudur o. düşünsene, bütün şehir nane kokuyor! boğaz'dan hafif naneli bir esinti geliyor. iki yakaya da yayılıyor o koku. yokuşları tırmanıp kenar semtlere ulaşmaya başlıyor. varoşların insanları inanamıyorlar bu kouyu duyduklarına. alışveriş edenler, pazarlık yapanlar, mal taşıyanlar, huzurevlerinde yaşayanlar inanamıyorlar. koku şehre yayıldıkça yayılıyor. inşaatlarda çalışanlar, hamile kadınlar, maaş kuyruğundaki emekliler, son nefesini vermek üzere olanlar, çatık kaşlı hemşireler kokuya inanamıyorlar... burun deliklerinden giriyor koku... vücutlarına... hepsini rahatlatıyor. herkes bu şehri sevmeye başlıyor. ölmek üzere olanlar bile vazgeçip iyileşiyorlar.

    betty: saçmalıyorsun tenten! bu, senin, olmasını istediğin koku. ama şehir aslında yangın yeri gibi kokuyor. var olanla, olması istenen arasında dağlar kadar fark var.

    tenten: istersen uzlaşabiliriz. senin istanbul'un yangın yeri kokuyor, benimki ise nane. red'in istanbul'u başka kokuyordur, fatoş'unki başka. herkesin istanbul'u başka kokuyor diyelim, olsun bitsin!

    betty: herkesin new york'u, fas'ı, dublin'i, kalküta'sı, londra'sı birbirinden farklı mı kokuyor sence?

    ...
    0 ...