yazmak isterken yazamama durumudur. yazmaya başladığınızda eğer anlatacak bir şeyiniz varsa kelimeler sizi şaşırtacak derecede arka arkaya dökülür, belli kurallar içerisinde -ki biz buna dil bilgisi kuralları diyoruz- bir araya gelerek anlamlı cümleler oluştururlar ve yazdıklarınızın okuyanlar tarafından anlaşılmasını sağlarlar. kelimeler bu kadar çeşitliyken neden sözcükler yetersiz kalır?
aşkı anlatsam sözcüklerle, okuduğunda anlayacak mısın? anladığını sanacaksın. belki leyla ile mecnun'u okudun, belki de okumadın. peki ölümü göze aldın mı hiç sevdiğin için? ben her şeyi göze alırım dedin sevdiğine, okuduğun kitaplardan, izlediğin pembe dizilerden etkilenerek. akabinde sevdiğinle çıkan bir tartışmada alıp kendini gittin uzaklara. arayıp sormadın, yelken açtın yeni aşklara. aşkı okuyarak kitaplardan öğrendin zaten.
duyguları kelimelerle anlatmak imkansız. neden bir insan intihar eder hiç düşündün mü? düşünmedin tabi gittin kişisel gelişim kitapları okudun mutluluğun başarıda olduğuna inanarak. hayat bu kadar güzelken, herkes anlayışlıyken, herkes dostken, onu neden kimse anlamadı ya da o niye kimseye kendini anlatmadı? neden sorunlarını anlatıp çözüm aramak varken ölümde buldu tek anlamı. sözcükler yetersiz kalmıştı artık yaşadıklarını anlatmaya, anlatmaktan sıkılmıştı, herkes anlıyordu ama kimse onun gibi yaşayamıyordu anlattıklarını.