sonucunda telefon kapatılmalıdır. fakat bazı çiftler, çiftler diyorum çünkü normal iki arkadaş arasında böyle bir olay görmedim. nasıl bir olay görmediğimi sorulacak, haklısınız*, hemen anlatayım. bu arada normal iki arkadaş derken akıllara "anormal arkadaş nasıl oluyor?" sorusu gelebilir. orada kastettiğim aslında erkek arkadaş* ya da kız arkadaş* olmama durumudur.
asıl konuya gelirsek, nedendir bilinmez günümüzde bazı çiftlerin günlük minimum telefonla görüşme süreleri vardır ki bu süre 30 ile çarpılıp, ytl karşılığı alındığında hiç de gözardı edilecek bir sonuç çıkmayacaktır ortaya. fakat işin karşı çıktığım tarafı tabii ki bu değil. istersen 4 saat aralıksız konuş, fakat konuş, konuş ve boş konuşma. çünkü bütün konuşmalar açıp dinlenilirse konuşmanın yarısının huzur ve sessizlik içinde geçtiği fark edilecektir. kalan sürenin yarısını ise "nasılsın?" ile başlayan muhabbet ile "günün nasıl geçti?" sorularının yanıtları arasındaki süre oluşturur. ve iki kişi de farkındadır ki konuşma biraz sonra kilitlenecektir. bu da günlerini detaylı detaylı anlatmalarına sebep olur. ama haksızlık edilmemelidir ki ortada kalan tüm sürenin 1/4ünde yeni muhabbetler açılır. peki ya sonrası? çift telefonu kapatmaz, kapatamaz, isterler ama kapatamazlar. niye zorluyosun? kapasana şu telefonu? ve işte bahsettiğim sessizlik bölümü aslında bu noktadan sonra başlar. fakat o telefon kapanmaz.
işte o çiftlere sevgili bülent ortaçgil ağabeyimizden bir kuple şarkı sözü iletiyorum;
"konuştum,konuşutum,konuştum,konuştum.. çok konuştum.. anladım ki hiç bişey anlatamamıştım."