harry potter

entry613 galeri video5 ses1
    118.
  1. bazı kitaplar olur, okumakla kalmaz aynı zamanda yaşarsınız. vakti zamanında harry potter da bu kategoridendi benim için.

    serinin herhangi bir kitabını okumaya başlamak demek birkaç gün, yani kitap bitene kadar, hayattan soyutlanmak demekti. sayfaları çevirdikçe odanın pembe duvarları gittikçe hogwarts'ın koyu taş duvarlarına benzemeye başlardı. "ulan ron gibi bi arkadaşım olsa da yazın evlerine kalmaya gitsem.. en yakın arkadaş bi ayşe var ama onlar da yazın köye gidiyolar şansıma ediyim" diye planlar kurup dururdum. o vakitler liseye giriş sınavlarına hazırlanan biri olarak "göstertsinler karanlık sanatlara karşı savunma dersini 5 pekiyi ile geçmezsem namussuzum" tarzında isyanlardaydım. hayır ezberim de berbat bir de, büyü yerine 2 dua göstersinler ertesi güne unuturum. ama expecto patronum falan deseler hayatta unutmazdım lan. neyse kitap biterdi, gözüm mutfakta balkabaklı pasta, balkabağı suyu ve o iğrenç kulak kiri tadındaki şekerlemelerden ararken, anneden "sinkonta yemeği yaptım, kabak kabak diye dellenceğine onu ye işte" lafını duymak çok fena koyardı. hogwarts dünyasından henüz çıkamamış bir bünye için küfür gibi bir şeydi sinkonta.

    velhasıl benim gibi az kitap okuyarak büyümüş birini bile bu derece farklı dünyalara götürüp, orada uzun bir müddet esir tutabilen bu seri; kanımca ileride, 90'ların susam sokağı ile klasikleşmesi gibi, belirli bir nesil tarafından 2000'lerin başı ile özdeşleştirilecek.

    son olarak j k rowling teyzeciğim, paranın şeyine koydun ama vallahi de helal olsun.
    0 ...