zygmunt bauman'ın kitabı. orijinal adı thinking sociologically olan kitap, sadece sosyoloji eğitimi almışlar için düzenlenmemiştir. gündelik hayat mantığına göre düzenlenmiş ve ona göre sunulmuştur. çok başarılı olmasa da giriş için fena bir kitap değildir. adamın kendisine karşı bir antipatim olduğundan, iyi bir kitap değil bile diyebilirim.
gelelim sosyolojik düşünmek denen şeye.
sosyolojik düşünmek en başta kesinliğe yol almak değildir. tam aksine müphemlikleri çoğaltmaktır. sosyolojik düşünmek nedenleri ortaya koymaktır. sonuç üretmeye çalışmamaktır. bir yaşam biçimidir. köydeki hurafelerden, metropoldeki rol çatışmalarına, tramvaydaki dialoglardan, kafelerdeki koltukların dizimine kadar her şeye/her şeyi ve onları ulaşabilme ve yorumlayabilme biçimidir. geniş düşünebilme halidir. bir olayın birden çok nedeninin olabileceğini akla getirme halidir. somut örneklerden yola çıkıp istatistiki bulgular elde edebildiği gibi, sezgi ile yorum ile bir başka veri çeşidine ulaşabilme biçimidir. her görünen olguya-olaya şak diye inanmama durumudur. arkasında yatan enginleri algılayabilme yeteneğidir. sanattan, iktisattan, tarihten, gündelik yaşamdan, cinsellikten, kültürel süreçten ve her şeyden haberdar olabilme gerekliliğidir.
kısaca zor zanaattır. bir iki cümle ile anlatılabilcek bir şey olmadığı gibi, herkesin anlayabileceği bir şey de değildir. sosyolojik düşünceyi içselleştirmiş bireylerin artık işleri hem daha kolay, hem de daha zordur.