suskunluk sarmalı

entry10 galeri
    7.
  1. muhteşem tanımların üstüne birkaç örnekle süslemek istediğim hipotez.

    bilindiği üzere toplumun her kesiminde belli değerler, yargılar vardır. yani sosyal her ortam kendi sorumluluğunu beraberinde getirir. içinde olduğunuz kümenin dahili elamanı olabilmek için, kümenin diğer elemanlarına bi şekilde benzemeniz gerekir. bahsettiğim bu kümelerin öyle çok büyük çok saygın olmasına da gerek yok. takım taraftarlığı, bir tür müziğin dinleyeni olmak, liselerdeki kız çeteleri gibi örgütlü yada örgütsüz topluluklar bunların örneklerindendir. hangi başlığa yazdığının farkında mısın demeyin geliyorum şimdi konunun özüne. örneğin siz bir caz aşığısınız ve sizin gibi caz aşığı arkadaşlarınızla bir ev toplaşmasında kind of blue eşliğinde sohbet ediyorsunuz. laf dönüp dolaşıp arabesk müziğe ve ordan ibrahim tatlıses e geliyor. tüm arkadaşlarınız büyük bir hararetle ibrahim tatlıses i ve müziğini eleştirirken bir tanesi, -yine de saygı duymak lazım, o kadar dinleyicisi var. diyor. ardından başka biri; -tabi canım, adam güzel şarkılar yapmış zamanında. diye ekliyor. -hatta neydi o şarkısı. diye süregelen diyaloglar sessizlik sarmalının artık kırıldığına ve o geceyi ibrahim tatlıses şarkıları eşliğinde tamamlamanızın işten bile olmadığına delalettir.

    yine lüks bir balık lokantasında editör arkadaşlarınızla birlikte yemektesiniz. menüde beyaz şarap ve çupra, fonda klasik batı müziği. görgü kurallarından ve kibarlıktan ödün vermiyorsunuz. çatal bıçakla kılçık temizlemek pek kolay değildir. burada birinin söyleyeceği şu cümleler geceyi, kumkapı'da bir meyhaneye taşıyabilir.

    1)tavuk, balık, kelle, bunlar yenir elle.
    2)balıkla da rakı içilir aslında.
    3)fasıl olmadan da tadı çıkmıyor ki.

    yine de bilinmelidir ki, bu sadece bir hipotez. yani tutarlılığını ölçerken dikkatli olmakta yarar var. -doğru mu acaba lan. der ve denemek isterseniz, homofobik bir ortamda herkesin içindeki gizli eşcinselden bahsetmemenizi öneririm.
    0 ...