birgün üstad newkilo bayırlarda kırlarda dolaşırken yorulduğunu farkedip önünde bulunduğu ağacın altında uzandı. kuş sesleri, kelebeklerin gökyüzünde ki süzülmeleri arasında mayıştı.
karısıyla arasında ki ilişkiden bir hayli sıkılmıştı. neden evlendiklerini nasıl bi amaç uğruna birlikte yaşadıklarına birtürlü anlam veremiyordu.sevişirken yaşadıkları hazzın aslında insanlar için birşeyler ifade edebileceği nezamandır aklında ki tek şeydi. bu düşünceler kafasında dolaşırken ağaçtan gelen çatırtıyla birlikte kafasında bir ağrı hissetti ve ortalık karanlığa gömüldü.
kör olduğunu sanan newkilo, kollarıyla kafasını yoklamaya kalkıştığında üzerinde bir cisim olduğunu farketti. dışardan gelen boğuk çığlıklar arasında yere yuvarlandı. yuvarlanmanın etkisiyle ıslak yapış yapış bir cisim kafasından sıyrılıverdi.
ne olduğunu anlayamayan newkilo yerde titreyerek ve çığlık atarak yuvarlanan kadını gördü. ağaca baktığında olayların şaşkınlığını üzerinden atamayan çıplak bir adamı farketti.
newkilonun ağacın altına oturduğu sırada ağaçta bir çift gizlemiş sevişmektedir. newkilonun gelmesi adam ve kadını durduramamıştır. sevişmenin verdiği şuursuzlukla orgazm sırasında kadın adamın ellerinden kayıp newkilonun kafasına düşmüştür.
yerde ki kadını incelerken bunları düşünen newkilo birden olduğu yerden fırlayıp evinin yolunu tuttu. eve gelince bi düzenek hazırladı, düzeneğe göre sevişecekleri sırada merdivenle karısı gardrop seviyesine tırmanacak yatakta ki sevdiceğinin üzerine hoplayacaktı.
deneylerinin sonuçları başarılı olan newkilo aletin katkısıyla yaşadıkları adreanalin patlaması ve heyecanı aşk olarak tanımladı. etrafındakilere bu icadı anlata anlata aşkı yaygınlaştırdı. newkilo ve köylüleri ömür boyu aşk içinde yaşadılar. erkekler çabuk öldü, kadınlarında doğuracak organları zamanla parçalandığı için doğurganlıkları azaldı ve birsüre sonra bu köyde yaşayan insan kalmadı.
aşkın icadını kısaca özetlemek istedim sizler için. dünyanın en büyük buluşu olarak bilinen bu icat günümüze kadar evrim geçire geçire bugünkü halini aldı..