acınası durumdur. çok acırım bu insanlara. bir de bu işi yapan insanların genelinde bir şizofreni söz konusudur. şöyle ki, msnde kızla konuşurken, kızı tavlamış gibi hisseder kendini. "oğlum bu kız var ya bana hasta" derler. gerçekten de inanırlar buna.
oysaki bu kızlar, bu oğlanların ne mal olduklarını bildiklerinden aslında msnde bile sallamazlar onları. ama msnde bu oğlancıklara değişik bir kendine güven geldiği için, kızlara selam verirler. kız da napsın, kendi taş da olsa kalbi taş değildir, iyi niyetlidir, oğlancığımızın kalbini kırmak istemez, karşılık verir. bu karşılığı gören oğlancık gaza gelir, dünyanın en fakır* insanı sayar kendini. bu gazla, yazar da yazar kıza.
kız bunalır tabi, sıkılır bu durumdan. çocuğun kalbini kırmıycak bir bahane bulur. mesela duşa girecektir. "duşa giricem ben, sonra konuşuruz bye" yazar, çaaaaat diye engeli koyar oğlancığa. ama oğlancık ne bilsin engeli? "oğlum kız sonra konuşuruz dedi, demekki bu işin sonrası da var, ayarttım oğlum kızı" der.
o gece yüzünde mutlu bir sırıtışla yatar yatağına. yarın olur, kızı uzaktan görür, ayaklarının bağı çözülür, paniğe kapılır. yanında bir arkadaşı varsa ona döner, onunla konuşuyomuş gibi yapar, sanki konuşurken arkadaşının yüzünden başka yere bakamıyormuş gibi. kızın yanından geçtiğini hisseder, ama ona bakamaz, arkadaşıyla konuşuyordur çünkü! kızsa onun varlığını bile hissetmez.