soner yalçın'ın dinden ne anladığını ortaya koymuş bir kitap;
bakın şimdi yobazların örnek alması gereken insan tiplerini nasıl yazmış soner bey. kitaptan aynen alıntılıyorum;
"nezihe araz dindardı, bir dergaha bağlıydı ama hayatı boyunca saçını örtmedi. beş vakit namaz kılmadı, oruç tutmadı.
erkek meclislerinden kaçmadı. kendini hiç ikinci sınıf görmedi. meyhaneye gidip rakı da içti. nesimi'den türkü de söyledi. kimsenin günlük yaşamına, hayat felsefesine karışmadı. siyasete ilgi duymadı; kendini hep partiler üstü gördü.
atatürk'e hayrandı. (...) şimdi söyler misiniz nezihe araz kimdir?
nezie araz türkiye'dir. "
gördüğünüz gibi dindar olmanın şartını bir dergaha bağlı olmaya indirgemiş kitapta. bu kişiye göre dindar olmak için sadece bir dergaha bağlı olmak yeterliymiş. onun dışında içki de içebilirsin, namaz da kılmayabilirsin, dergaha bağlıysan dindarsın.
ilk düğmeyi yanlış ilikleyince diğerlerinin de yanlış olması mukadderattır aslında.