ben ne diyorum, sen ne diyorsun? mustafa topaloğlunun bunla ilgili güzel bir deyişi vardır da yeri değil.
biz kimi denize dökmüşüz ki, bu başlıktan denize dökülen insanların varlığını anlıyorsun?
yok böyle bir şey, çıkar şunu kafandan. du iki dakka damarlarındaki kan sakin sakin aksın. diyorum ki, devlet bana yıllarca yunanlıların denize döküldüğünü anlatmadı mı? anlattı. beynim yıkanmış benim. izmir, savunma, kurtuluş, istiklal deyince denize dökmek istiyorum önüme geleni... suç mu bu?
suç olsun. suçlu olan salt ben miyim? bana denize dökme masallarını anlatan kişilerin günahı yok mu? ben insanlıkdışı bi varlığım da ilkokul tarih hocam 'insan' mı? müfredatı belirleyenler çok mu masum? benim zevklerimi belirleyen aldığım eğitim değil mi? denize dökünce yunanı şevklenmişse atam, ben neden bunla gurur duymayım, birebir kürtler üzerinde tatbik etmeyim?
nefret ki bana sonradan öğretilen bir şeydir, öğretenin günahı yoksa;
