disko kralı başlığı altında bi iki yazmıştım, buraya da bişiler yazalım madem.
olayı facia olarak nitelendiren güruh, kendileri olsalar aylin aslıma, okana ayar üstüne ayar vereceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.
şu bariz farka dikkatlerimizi verelim: konuşmak, yazmaya benzemez. burda 10 düşünüp 1 yazarken, herhangi bir münazara ortamında, bazen 1 düşünüp 1 konuşmak, hatta 0,5 düşünüp 1 konuşmak durumunda kalabiliyor insan. fevri davranışlar, istenmeyen hezeyanlar sergileyebiliyorsun. insanlık hali olarak nitelendirmek gerekir, kişinin öküzlüğüne, mallığına delalet değildir. ha bazısı ısrarla yanlışında devam ederse, 10 düşünüp 1 konuşsa da sonuç değişmiyorsa, o insan maldır evet, o konuda hemfikiriz.
fakat, bizler, underground ortamın taze yazarları, programdan programa koşan, o tartışma senin bu tartışma benim gezen tipler olmadığımızdan dolayı, ve televizyon dünyasının arka planına, bu işin icra edildiği bölgeye pek fazla aşinalığımız da olmadığı için, özellikle okan'ın programı gibi, ''birbirlerini göt etme yarışı içersine giren kitle''nin bulunduğu programlarda afallamamız, hazırlıksız yakalanmamız doğaldır diye düşünüyorum.
bi aylin aslım kadar rahat değilsin o programda, bi okan kadar hiç değilsin. söz hakkı alıyosun, okan'ın sorusuna bütün samimiyetinle cevap vermek istiyosun, ama hesap etmediğin bitakım şeyler var. ağızdan çıkan sözün geri dönüşü olmadığı için, bazen ''lan ben onu demek istememiştim aslında, bak sinir oldum şimdi, düzgün kuramadım cümleyi'' diyebiliyosun, ve hayıflanıyosun kendince. kurduğun cümlelerin yan etkilerini hesap edemiyosun.
hele hele iş, pis bi atak yedikten sonra, kontra atağa dönüşünce, daha bi bilinçsizce laf sokma isteği hasıl oluyo bünyede.
velhasıl dünkü müzik-emek-internet üçgeninde geçen tartışmada, olaya kendi taraflarından bakanlar, haliyle kendilerini haklı çıkarmaya çalıştılar, ancak münazaranın sonucunun ne olduğunu anlayan olmadı, iyi ki de olmadı, çünkü muhabbet daha da boka sarıyodu, okan zamanında müdahale edip kapattı mevzuyu.