bu kadar sığ görüşlü olup, üstüne bir de olması gereken buymuş gibi bir tavır sergileyen insanları izlemek beni üzdü. türk gençliği nereye gidiyor lan! diyesim geldi. programın tamamını izleyemedim, ama gördüğüm kadarıyla genel bir taslak oluşturdum.
programa katılan arkadaşlarımız belli ki gençliğin verdiği hevesle, hebele hübele okan'ın programına gidiyoruz heyecanına kapılaraktan yola çıkmışlar besbelli. ama bir şeyin takdir edilebilmesi için illa onun büyük zorluklardan geçmesi gerekmez. sanat bu değildir. sanat belki kıtlıktan doğabilir. her şeyden doğabilir. ama asla sonu kıtlığa gitmemeli. sanat'ı yaşatmak için onu bir kuru alkışla değil profesyonel manada tamin etmekle onurlandırabiliriz de gayet. nasıl ki iş hayatında profesyonel teşekkürün karşılığı "para"ysa.. onlarda da o. onlar da insan ve parasız hayatlarını ve sanatlarını döndüremezler. bizim parasız yaşayamayacağımız gibi.
neyse lafı fazla uzatmayacağım. üzerine konuşmaya değecek kadar değerli değil çünkü. yok kurbanmış yok zardanadammış.. geçin bunları kardeşim. gerçek dünyaya dönün. hayal dünyasından çıkın. hakkaten bazen zeka yaşı ortalamanızı merak ediyorum ben sizin. bitti.