temizlikçi kadının entry silmesi

entry14 galeri
    2.
  1. temizlikçi hanımın eve gelmesi, ablaaa diterjan bitmiş, çamaşır suyu da ancacık kalmış git al gel de temizliğimi yapam çıkam, bizim herifin doğumgünü bugün, pasta pişiricem demesinden belliydi aslında başıma gelecekler. ben de takıntı mıdır nedir, eve temizliğe gelen kadınları her zaman başımın üstünde tutarım. önce evin bir kabasını alır, kek falan yapar çayı ateşe koyar öyle karşılarım onları. hani onca işi yapacaklar bir yorgunluk çayını da kuru kuru içmesinler değil mi ama?...

    neyse efendim günlerden salı temizlik günüm gelmiş. 3 aydır düzenli her hafta aynı kadın geliyor temizliğe adı netice. ciddi söylüyorum adı resmen netice. anlattığına göre annesi karın ağrısıyla babasını da alıp doktora gitmiş. soğuk, kar, kış kıyamet. doktor annesine hamilesin demiş. babası da bunu duyunca netice diye sormuş. işte bizim kadının isim macerası da bu.

    netice her zaman ki gibi sanki komşuya güne gider gibi en temiz pür pak kıyafetlerini giymiş öylece kapıda dikilirken bir yandan da elindeki poşetten çaput dediği giysilerini çıkarmaya başlamıştı. hatta pabucunun biri havada ters takla atarak benim geçen gün derimoddan aldığım gümüş rengi sivri topuklu ayakkabılarımın üzerine düşmüştü bile.. bakışımla toparlandı ve direk banyoya gitti, bir yandan üzerini değiştiriyor bir yandan mahalle dedikodularını anlatıyordu. cemilenin kocası onu nasıl dövüyormuş, hasanın karısı muallanın çamaşırları nasıl da bembeyaz oluyormuş da sırrını söylemiyormuş gibi kendi dünyasında çok önemli olan mevzuları bir bir yılların gazetecisi tadında nakşediyordu beynime.

    işte o an banyodan gelen bağırışı duyduğumda bir anda irkildim ve elimde ki kahve klavyeye döküldü, sözlük okuyordum yine çünkü. hım bak bak yeni gelmiş bu, aferim lan iyi yazıyormuş, biraz takip edeyim bakayım diye mırıldanıyordum kendimce. netice, içeriden abla ditarjan bitmiş, çamaşır suyu da ancacık kalmış git al gel dedi. sonra yanıma gelip klavyeye döktüğüm kahveyi görünce merak etme abla ben hallederim. sen şu siparişleri al önce. netice hangi arada sipariş listesini hazırlamıştı ki. bir tuhaflık olduğunu anlamalıydım... elime tutuşturduğu listeyle beni kapıdan uğurlarken, bizim beyin de doğumgünü bugün pasta malzemesi de alırsın abla, yanımda hiç param yok, haftalığımdan kesersin dedi. ben de olur dedim ve aşağı indim, arabanın anahtarlarını yukarıda unuttuğum için eve çıktım tekrar. kapıyı çaldığımda içeriden gelen ehahahah gülmelerine bir anlam verememiştim hala.

    alışveriş merkezine gittim ve listede yazılı olan şeyleri bir de neticenin kocasına yapacağı pastanın malzemelerini aldım. hava da güzeldi be. şöyle sahilden yavaş yavaş gideyim dedim. açtım pencereyi hafiften sağ şeritten tın tın giderken bir yandan da power xl dinleyerek keyif yapıyordum masumca. başıma geleceklerden bihaber.

    neyse eve döndüğümde. kapıyı açan neticenin yüzünde hınzır bir gülümseme ve hainlik okumuştum. önce bir anlam veremedim duruma. abla dedi. sen klavyeye kahve döktüydün ya. evet dedim, sildin mi? aman dikkat etseydin açıktı bilgisayar. evet sildim abla ama entarilerini de silmişim onu silerken. nasıl ya dedim neticeye bakarak. abla dedi. böyle sözlük mözlük zall falan yazıyordu. önce anlamadım ne olduğunu. sonra meraklandım azıcık. belki de kek tarifi bulurum diye bakayım dedim. detay aradım yok, yıldızlı aradım yok. sonra böyle ekle, sil, edit gibi; tıklanınca böle hoparlörden tık tık diye sesler geliyordu çok hoşuma gitti. tıkladım bende abla.
    ama sonradan modlardan biri lan mey manyak mısın? neden silip duruyorsun entrylerini diye mesaj attı. anladım ki çok kötü birşey yapmışım. ağlayarak uzaklaştı netice.

    netice mi? hala yanımda çalışıyor ama çalışma odama girmesi yasak. arada sırada internette kek, pasta tariflerine bakmasına izin veriyorum. önce sözlüğü kapatarak tabi..
    52 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük