A şahsı : Efendim evliyalar, dervişler mezarlarından kalkıp savaşmışlardır! Düşman askerlerinin üstüne bulutlar çökmüştür!
B kişisi : Düşman askerleri çıkarma yapmadan önce uzun bir süre gemilerle boğazdan geçmeye çalıştılar. Dervişler de herhalde o sırada makineli tüfeklerin başına geçmiş gemilere ateş ediyorlardı değil mi?
A şahsı : Sen nasıl öyle konuşursun kafir gibi deyyus?
B kişisi : Bu zaferi safsatalara bağlamak, şehitlerin ruhuna hakaret olmaz mı?
A şahsı : Sus! Hep aynı zihniyetsiniz siz! Sözlerin hep yahudi işi! ikiz kulelere de aslında yahudiler saldırdı! Bilmemne aleyyisselam bizzat kalkıp savaşmıştır Çanakkale'de!
B kişisi : Anam, öyleyse Çanakkale'yi kurtaran o dervişler istanbul işgal edildiğinde ne yapıyorlardı? Bu savaştır savaş! Kandır, terdir, top, tüfek, mermi, harita, stratejidir bu! Fedakarlıktır bu! Oğlunu, anasını geride bırakıp ölüme koşmaktır bu! Sen bi tarafından pis yalanlar uydurup sahip çıkasın diye değil, haşa! Köydeki sevdiğinin namusu için, anasının babasının hayatı için, vatan aşkı için, milleti için, canını vermektir bu savaş!