baba tarafından yıllar sonra bile heyecanla anlatılan hikayedir. hikaye anlatılırken anne de civardaysa şayet, baba ile annenin atışmalarına sahne olur;
-hanım su getir.
+ya dizinin tam heyecanlı yerindeyiz bekle biraz.
-ohoo yasuş sen tamamen değiştin, önceden böylemiydin pehh.
*(çocuk atlar) baba annemle nasıl tanıştınız?
-bak oğlum anlatayım hemen(yayılmış olduğu koltuktan doğrulur);
o zamanlar köydeyiz, ben anneni ilk kez bizim ali ağa var bilmezsin sen, onun balkonunda gördüm. onun kızıyla arkadaştılar bunlar. ilk gördüğüm an içimden; "evleneceğim kız bu işte" dedim. o zamanlar ben de yakışıklıyım, tüm kızlar peşimde!(anne dahil olur burda)
+haha tüm kızlar peşindeymişmiş, yok oğlum öyle bir şey.
-hala kıskanır la beni haha.
neyse bir gün bunun arkadaşını yakaladım, dedim;"ben o kızı alacam"(yalnız direk konuya girmiş peder)o da dedi; "abi dalga geçmiyorsun demi?" inanamadı kız. buna(annemi göstererek)bi mektup döşedim verdim kıza. o zamanlar bırak buluşmayı, pencerenin soğuktan buharlaşmış camından zar zor görebiliyoruz. bazen ananeni kesiyordum yanlışlıkla.
bir gün annenin evini kesiyorum yine, bi kafa çıktı ordan; annendi. arka tarafa gitmemi işaret etti, gittim. kapıyı açtı; "içeri gel" dedi!
+nee? ben uyuyorlar deyince sen zorla girmedinmi? yalana bak.
-neyse ne işte. girdim, mutfağa aldı beni. kar, fırtına ne ararsan var dışarda. donmuş olan vücudum kahve ile kendine gelecekti, bekliyordum. "içince hemen git" lakırtıları eşliğinde kahve geldi, tam yudumlarken o da ne? kaynanam içeri girdi, elinde de kürek; "yürü çık lan dışarı" uyarısını sessizce yapıyordu.
kahveyi içemeden yollara düştük kaynanacığım(pek sever) sayesinde.
+öyle olmuştu demi? hahaha.
-ama büyük bir problem vardı; annen yerli, ben muhacir(selanik göçmeni)dim. o zamanlar birbirlerine kız vermezler, doğru dürüst konuşmazlardı bile bu iki populasyon.
dedene gittim anlattım; "baba ben bu kızla evlenmek istiyorum" 'oğlum delirdinmi sen? yerli kız olurmu? istemem ben yürü git'
"ulaa zülfü boku yedin" dedim içimden. ne yapacam felan düşünüyorum birden dayım aklıma geldi. yengemi de aldık gittik anneni istemeye.
ananen de "kızım kimi isterse veririm" dedi. anlayacağın olmuştu bizim gazoz işi.
ondan sonra bizimkiler de yumuşadı ve başladık halay çekmeye.
o şekilde ilk biz evlendik, ondan sonra bir sürü düğün oldu yerli-muhacir ayrılmaksızın. ne günlerdi be.
yasuş su getirmedin hala!
+tamam dur getiriyorum birazdan
-bak şimdi.