Gayet sıradan bir durumdur. Bir erkek seks esnasında, zamanında dışarı çekemedi kendini diye baba olabilir misal. bu kadar kolay kazanılacak bir ünvandır işte baba olmak. Babasını seven karakterlere bir ömür boyu babalarının sevgisiyle yaşamalarını diler, entry'nin devamını okumamalarını tavsiye ederim.
Genç erkeğin lise iki zamanları;
Hayatın tam dikkat edilmesi gereken seneler. güzel güzel kızlar geziyor etrafta. güneyi gösteren mal çoktan 4 bir yönü ezberlemiş. * kıpır kıpır insanın içi. kelimelerle anlatılmaz derler ya öyle. başka bir parlıyor güneş. yağmurlar başka, bulutlar başka. Sana göre okulun en güzel kızını sevdiğin dönemler. elde edermişsin, etmezmişin umrunda bile değil. içine girmek, orasını burasını yalamaklada ifade edebilcek bir sevgi değil. "bana gülümsesin yeter" sevgisi. işte tam o günlerde bir haber geliyor. Vefat etmiş baba. ilk başta tepki veremiyorsun. Dizilerde olur ya bu durum, gerçekmiş diyorsun. Eve gittiğinizde kalabalığı görünce yavaş yavaş anlıyosun durumu. Sigara içtiğini bilmeyen bir anneden, sigara içmeyen biri olarak sigara istiyip "al oğlum" cevabıyla karşılaşıyorsun. işte o zaman başlıyor hikaye;
14 yaşında bulunduğun ilin en güzel semtinden, en varoş semtine taşınmayla ilk karşılaşmanı yaşıyorsun babayla. Oldukça iyi yerlerde olman gereken bir aile pozisyonu var elinde koz olarak ve sen bu yaşa kadar hep prens gibi yaşayarak gelmişsin. Düşene vurulmaz, babamdır sonuçta havalarındasın ama akşam üstleri rutin bir şekilde valide ekmek almaya gönderirken "iyi akşamlar" dediğin dünyalar güzeli mahallenin kızı yok artık ya da bayramda camiden çıkar çıkmaz elini öptüğün bakkal amca ritüelleri.
Sonrada tipik erkek çocuk imajına dayanarak çok sevilen arabayı kaybetmeler, arkasından banka ihbarnameleri, annenin gözyaşları ve ölüm.