akp nin iktidar olmasını hala kabullenememek

entry19 galeri
    1.
  1. bir çok klişe cevap doğuracak olan bir cümle. sadece geriye yaslanın ve bakın az sonra haklılığım tescillenecek.

    ben kabullendendim valla çoktan. 99 yılıydı sanırım, o zamandan kabullenmiştim akp'yi. hatta 97 yılının 28 şubat'ı da olabilir tam hatırlamıyorum, ya da 12 eylül, yahut 27 mayıs, belki de 29 ekim 1923. bunlardan herhangi biri olabilir. o zamanların birinde kabullenmiştim recep tayyip erdoğan'ı ve onun partisini. o vakitler yapılanlar, yapılanlar sonucu başlayan süreçler, akp diye bir partinin belki de uzun yıllar iktidarda kalacağını işaret ediyordu.

    yıl 2002. akp kuruldu. bu sadece resmi tarihi akp'nin. belirttiğim gibi aslı yukarda. gümbür gümbür geliyordu ve geldi. ne dindardım, ne laik ne de bir adama tapacak kadar saplantı sahibi. parayı severdim ama, onu ezmeyi ölesiye.

    ve insanların benim parayı sevme özgürlüğüm gibi arzuladıkları özgürlüklere sahip olmalarını arzulardım. 8 yaşında andımızı okumayı reddetmek gibi mesela. bu bir ideolojik görüş mü? sanmıyorum. hayattaki karşılığı, sadece özgürlük. içinde ne sol var ne sağ. siyasi cambazlıklardan kurtarılmış özgürlük.

    ateist de olsan, türbanlı birinin eğitim alabilme hakkını savunmak hangi ideolojinin içindeyse ondandım ben. dini günlük hayatımdan çıkarsam da, içine bu ülke laiktir, o yüzden bu bıdı bıdılar olamaz deyip, aslında bunu bahane edip, özgürlük denen kavramdan bi haber olanlardan değildim yani.

    nedir özgürlük? bukowski '' toplumun, ananın babanın sana yüklediği fikirlerden arınabilirsen özgür olabilirsin , anlıyor musun? '' demiş. ne güzel de demiş.

    peki sırf kendi istediği siyasi rejim ülkede 1000 yıl devam etsin diye, askeriyle polisiyle, yazarıyla, medyasıyla, çizeriyle , bu kadar yüklenmek niyedir akp'ye?

    bu bilindik hükümet karşıtlıklarından mıdır peki? hayır. türkiye dışında hiçbir avrupa ülkesi, askeriyle ve yargı mercileriyle ortak hareket edip, sivilleri de bu işin oyuncağı yaparak, iyimser tabirle hükümet aleyhtarlğı yapmış mıdır? -iyimser dedim ama onun adı darbe olacak idi- tabiki hayır. bu normal bir karşıtlık değil.

    cahil olan halkın cahil sanatçıları diye bir tabir kullanan ve hala 1950 yılının ismet inönücü hezeyanlarını 60 yıl sonra bile dile getirebilen bir kesim nasıl bir çağdaşlık seviyesindedir peki? hem de yıllarca kendini bunla satmışken.

    aydın olmak, sırf sanatla mı alakalıdır? yoksa lise- üniversite bitirmek, mürekkep yalamak mıdır?

    akp'ye olmasa bile

    ona 7 yıldan beri oy veren halka,

    nasıl cahil bunlar deyip geçebilir bir çağdaş insan. atasının atatürk olduğunu söyleyen insan.

    zariflikle, olgunlukla kabullenmek ( teslimiyet değil) varken nasıl da bu kadar acz içine düşebilir bir insan.

    kazanamamanın verdiği duygusal tiripler midir yoksa tüm bunlar?

    hiçbir zaman kazanamayacak olmanın verdiği duygusal tiripler midir yoksa bunlar?
    5 ...