Türkiye'de böyle bir güruh yok denecek kadar azdır. Bu kişilerin hemen hepsi -üç büyük kulüp taraftarları için konuşuyorum- futbol takımlarının maçları genelde deplasmanda olduğu zamanlarda basket maçlarına giderek, bazen tezahüratlarla, bazen de küfürlerle egolarını tatmin ederler. salondaki yaklaşık 10000 seyircinin %1'i basketbol oyun kurallarından haberdarken geriye kalan sosyal yığın; çok bildiği spor dalı olan futbol gibi zannedip orada bağırıp çağırırlar. hiç bir şekilde bilgisi olmamasına rağmen.
hoş geçen sezon efes pilsen-fenerbahçe ülker final serisindeki maçta olaylara karışanlar kurallardan haberdar olsa ne olur? ya da dün akşam galatasaray cafe crown-fenerbahçe ülker maçında yapılan taşkınlık, saldırganlık, kendinibilmezlik -ya da nasıl bir kelime uygun görülürse- avrupalılara nasıl izah edilir? hangi zihniyetle bağdaşmaktadır ki bu ülkede basketbol seyircisi olsun.
not: inşallah bu entry önümüzdeki zamanlarda götüme girer de en azından polyanna gibi basketbol seyircimiz var diye mutlu olurum.