--spoiler--
kucağımda kocaman iki dilim pasta olan tabak ile, filmi izlemeye başladım, o kadar huzurlu, o kadar güvendeydim ki. o pastanın tadı o kadar güzeldi ki, yıllarca çeşit çeşit tatlılar yedim, çok özel olduğu iddia edilenleri, çok önemli şeflerin pişirdiklerini, ama hiç bir zaman ne aynı tadı aldım, ne de bir tane daha istedim.
filmin ilk reklam arasında, boş tabağımı göstererek ablama baktım.
"bu son dilim ama" dedi, son olmayacağını kendi de biliyordu.
[ sözlük'te bulunan "gelmeyen pazartesi" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte kitap olarak basıldı. bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. eksper mental ]