azgın köpekler gibi dişlerini çıkarıp ona buna saldıran ve doymak bilmeyen, insanlıktan nasibini alamamış sünger beyinli asker yalakası modern yiğidoların 5 vakit yazılarını takip edip "bugün nasıl saldırsak da prim yapsak" diyerek salyalarını akıtarak özel'den tonla küfür yağdırdığı, özellikle annelerinden izin almadan tuvalete bile gidemeyen kemalist küçük burjuva çocuklarının da duyduğu tereddütlerle utanmadan milliyetçilere yaklaşıp şovenist ulusalcı kesilmeleriyle, "sevmeyeni" iki katına çıkan,
"bu ülkeyi daha iyi yerlere götürmek için çok çalışmak" için değil sadece karnımı doyurmak, sevişmek ve hayatta kalmak gibi basit ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışıyorum."
gibi akademik bir cümle etmiş olmasına rağmen bu cümlenin muhteviyatını anlamak yerine kendisini solcu zannedenlerin kendisiyle "oportünist" diye sözüm ona öğrendikleri birkaç kelimeyi günlük yaşamda kullanma fırsatı bulduğu, cahil hırkasıyla ortalıkta dolaşan ceberrutların ise 2. cümlesinden sonra nörolojik kitlenmeyle oidipal kodlarının karıştığı kendi halinde yazardır. güzel ve entelektüel kadınlar ise sabahlara kadar kendisiyle sohbet etmeye ve şarap içmeye doyamamaktadır.
sosyoloji ve siyaset bilimine aşine biraz mürekkeb yalamış her kişi bilir ki, insan evvela karnını doyurmalıdır!
hayatta kalmaya çalışırken başkalarının hayatına kastetmek ise hayvanlıktır!
"liberal" düşünceleri olmasına rağmen "özel mülkiyet" kavramına bakışında marksist düşüncelerden ve hippilik kurumundan "ne yazık ki!" kurtulamamış, "bir hırka bir lokma" desturu ile yürür hala. bu düşüncesi bile tek başına aç gözlü köpeklerden kendisini ayırmaktadır!
ayrıca bu devirde ne ata-put'u, ne solu ne sağı malatyalım?