tarımsal açıdan onca alternatif sulama yöntemi varken, bunların hepsini göz ardı edip, faydalı olabileceği bile tartışılan baraj sistemi yüzünden sular altında kalması söz konusu olan antik ılıca, hidroterapi merkezi. 40-50 sene sonra yok olacak bir baraj için binlerce yıllık bir miras hangi mantıkla yok edilir anlamam. ayrıca bu bölge unesco'nun dünya kültür mirası listesine alınmak isteniyor ki, kriterlerin hepsini fazlasıyla barındırıyor. ülkemizden 9 eserin bulunduğu liste şu şekilde:
# Kapadokya ve Göreme Milli Parkı (1985)
# Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1985)
# istanbul'daki Tarihi Yerler (1985)
# Hattuşaş: Hitit Başkenti (1986)
# Nemrut Dağı (1987)
# Pamukkale ve Hierapolis Milli Parkı (1988)
# Ksantos-Letoon (1988)
# Tarihi Safranbolu Şehri (1994)
# Truva Antik Kenti (1998)
milli değerleri, adeta hiçbir şeymişcesine yok edilen, mezarların üstüne bile bina yapılan güzel ülkemde; herhangi bir tanıtım, reklam, düzenleme yahut organizasyon yapmaktan bihaber olan bir turizm bakanlığı'na rağmen, senede 700 bin turist çekebilen bir antik ılıca'nın yok edilmesine doğru koşuluyor olması, muhtemelen hiç kimseyi şaşırtmıyordur.
tabii şaşırmamamız bizi duyarsızlaştırmayacağından, sesimizin çıktığınca bağıracağız...
