minik kurbağamın "iyiakşamlaaarr" diyen sesini dinliyorum gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor
minik kurbağa aşağı kata iniyor
ben eve dönüyorum
olmaz ki böylede yapılmaz ki
sen şimdi kimbilir o kalabalıkta neler yapıyorsun
ben evde pc başında seni düşünüyorum
düşün düşün nereye kadar bilmiyorum
ben sana mecburum pilicim
adını mıh gibi her tarafa yazıyorum
gelecekte keltoş olacağını bilmeme rağmen
seni seviyorum
sen napıyorsun
havalanıyorsun
halbuki havalanmasan ben sana
seeebaha kadar ne yapmazdım diyorum
minik kurbağamın "iyiakşamlaaaarr" diyen sesini dinliyorum gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor
ve ben aşkımı facebookta arıyorum
hem arıyorum hem buluyorum
ben seninle hünkar çorbası içme ihtimalinden sonra
senin beni facebooka ekleme ihtimalinide seviyorum
ben sevdimmi adam gibi severim
haberin olsun!
senin için cafelerde turlarım
senin için şiirler yazarım...
söyle yalanmı bana "afiyet olsun" dediğin günler
yalan mı yalan mı söyle
sen bir gelsen..
ben seninle seeebaha kadar felsefe konuşmaz mıyım
hatta konuşmakla kalmayıp pratiğe dökmez miyim
seninle nuri alço-banu alkan filmleri çevirmez miyim
memnun kalmazsam 10 gün içinde iade etmez miyim
senin ağzını yemez miyim
aaahh ahh sen bir gelsen...
minik kurbağamın "iyiakşamlaaaar" diyen sesini dinliyorum gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor
ve ben uyumaya gidiyorum...