"basiretmiz bağlandı inancımızı kaybetmiyelim" babamın sarfettiği bu cümle, kaygılanmadım korkmadım hiç, nede olsa babam 35 senelik tüccar ne zorluklar çekmiş, bu süre zarfında bahsetmişti bizlere yine çıkardık bu zor durumdan, keşke bu kadar basit olsaydı....
durumun ciddiyetini, haciz memurları ve avukatların kapılarımızı aşındırmaya başladığı zaman anlarsınız. iş yerinde ilk piyango size vurur, bir ramazan günü iftara sayılı dakikalar kala, babam ve elemanlar iftar nedeniyle evlerinde, yapılan işlemler sonucunda dosyalara titreyen ellerle atılan imzalar, sanki bir genelev misali dışardan beni izleyen esnaf ve onlarca adamlar....
elinizdeki herşeyi yok pahasına satarsınız, ama borçlar faizler nedeniyle bir türlü azalmaz sonunda iş yerinizde elinizden gider...
bir zaman sonra alışırsınız. evinize gelen hacizlerden, telefonlarınız hiç susmaz avukatlar,bankacılar, dürüstce durumunuzu izah edersiniz, kimileri sizleri anlar kimileri anlamak istemez şöyle yaparım böyle yaparım der telefonu kapatır, zordur bu günler hele yaşınınız yirmili yaşların başındaysa, arkadaş bildikleriniz sizi potensiyel üçkağıtçı gözüyle bakar kaçarlar, kimileri yolda denk gelir gözlerini kaçıramayanlarla sohbet edilir sanki birşey isteyeceğinizi sanar öyle bir ağlanırki siz cebinizdekini vermek istersiniz, ve daha bir çok hafızaya kazınan ilerde hiç unutamıyacağınız anlar zamanlar yaşarsınız...