normal insanlara evliliğin 4 ile sınırlanması, adaletsizliği, sapıtmayı, aşırılığı önlemek içindir. şimdi bir soruyu beraberinde getiriyor bu tespit...
bu tespiti yapan kişi hz muhammed in * allah'ın peygamberi olduğuna inanıyor mu? inanmıyor mu?
eğer inanmıyorsa (ki öyle görünüyor) sadece tepki almak, dikkat çekmek için aşırılık yapmaya, küçükken aile büyüklerinin bir araya toplandığı zamanlardaki gibi ortada durup herkesin kendisi hakkında yorum yaptığını duymayı arzu ediyor. (ki öyle görünüyor)
ama inanıyor ve yine bir kur an ayetine skandal gibi bir anlam yüklemekten de çekinmiyorsa (ki hiç de öyle görünmüyor) demek ki bunu bilgisizlikten yapıyor.
peygamberler masumdur. masumun asıl anlamı, istese dahi günah işleme hakkı kendisine verilmeyendir.
hz. muhammed mustafa, peygamberlerin peygamberidir. onun masumluğu tartışılamaz dahi...
bu sebepten dolayı allah * ona bazı hak ve ayrıcalıklar vermiştir. ha'şa yoldan çıkmayacağı kesin olan allah'ın habibinin, her karısı ile konuşması, her yaptığı mübarek hareket bizlere sünnet olarak kalmış, bugün dahi hayatımızı etkilemektedir.
bu yüzden onun ne kadar çok insan ile birinci dereceden ilişkisi olsa, bize allah'ın istediği gibi bir kul olmayı öğrenme açısından devrolunma ihtimali olan bilgi sayısı ve aktarılma ihtimali daha da artmaktadır.
yani bu işin islami berekettir.
hayata hürriyet gazetesinin manşetinden, aslanlı yollardan, etnografya müzelerinden bakan insanlar da haklı olarak bereketi görememekte, kur'an ı hz muhammed'in yazdığına inanmakta, ahiretini tamamen yakmaktadırlar.
bir de madem kur'an ayetleri hakkında konuşuluyor inanmayanların sonunda karşılaşacağı skandalı yine kur'an özetlemiş.
andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (onlardan) her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azabtan kurtarmaz. allah, onların yapmakta olduklarını görendir. (2/96)
andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir. (3/186)
gerçekten, allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. kim allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (4/48)
hiç şüphesiz, allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. kim allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. (4/116)
de ki: "şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" de ki: "allah benimle sizin aranızda şahiddir. sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarmam için bana şu kur'an vahyedildi. gerçekten allah'la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahidlik ediyorsunuz?" de ki: "ben şehadet etmem." de ki: o, ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım. (6/19)
onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?" (6/22)