bir büyük eldir istanbul...avuç içidir kocaman ve çizgileri en derinden olan. zaman zaman yumruk olur sıkar içinde barındırdıklarını. zaman zaman açılıverir kendiliğinden, özgür sanırsınız kendinizi. bir masaldır istanbulda yaşamak, sonu iyi bitsin ya da başı kötü başlasın. makyajlı kadınları anımsatır semtleri, bazen de makyajı bozulmuş bir orospuyu andırır. sonbaharda sisler içinde kalır bazen. bir semtinde yağmur yağarken, bakarsınız bir yerde güneş vardır. insanını anlatır bu şehir havasıyla, suyuyla, trafiğiyle, özgürlüğüyle. istanbul yaşamaktan nefret ettiren ama yaşamaktan vazgeçemediğim tek şehirdir. nefret ve aşk arasında ince bir çizgi vardır derler ya... işte o ince bıçak sırtı çizginin üstünde durur gerçek istanbullu olan insandaki " istanbul sevgisi. "