senin benim gibi bir adamın 57 yıllık ömrüne sığdırdıkları:
1896-1899 yılları arasında Manastır Askeri idâdi'sini bitirip, istanbul'da Harp Okulu'nda öğrenim görmeye başladı.
1902'de teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi'ne devam etti.
11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademiyi bitirdi.
1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı.
1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı.
19 Nisan 1909'da istanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı.
1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı.
1911 yılında istanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.
1911 yılında italyanların Trablusgarp'ı işgaliyle ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev yaptı.
22 Aralık 1911'de italyanlara karşı Tobruk Savaşında zafer elde etti.
6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.
1912 yılının Ekim ayında Balkan Savaşları başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne’nin geri alınışında büyük katkıları görüldü.
1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı imparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi.
1914'te patlak veren I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp itilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez!" dedirtti.
18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan ingiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler.
25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi.
ingilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti.
Çanakkale Savaşları'dan sonra Mustafa Kemal 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı.
15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak atandı. Bu cephede ingiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de istanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde göreve başladı.
30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra itilaf Devletleri'nin Osmanlı topraklarını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını" ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı.
23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı.
23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi TBMM, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.
23 Ağustos-13 Eylül 1921 sakarya savaşı zaferle sonuçlandı.
19 Eylül 1921 sakarya zaferinden sonra tbmm tarafından gazi ve mareşal rütbeleri verildi.
26 Ağustos - 9 Eylül 1922 Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer.
1 Kasım 1922'de saltanat kaldırıldı.
29 ekim 1923 cumhuriyeti ilan etti ve 42 yaşında türkiye cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı oldu.
3 Mart 1924'de halifelik kaldırıldı.
3 Mart 1924'de şeriat hükümlerine bağlı osmanlı hukuk sistemi kaldırıldı yerine çağdaş hukuk sistemi getirildi. bunları sırasıyla harf ve yazı, takvim, ölçü ve saat, şapka ve kıyafet, dil, medeni kanun, çağdaş eğitim okulları, kadın hakları gibi yenilikler izledi. tekke ve zaviyeleri kapatarak halkın dini duygularını istismar eden, milleti medenileşme vasfından alıkoyan, insanları kışkırtarak çıkar elde eden kişilerin önünü tıkadı.
türk milletine tarihteki yerini hatırlatarak özgürlüklerine kavuşmalarını sağladı. tarih tarih başarılarla dolu bir lider tıpkı sizin bizim gibi sıradan biri değil mi? arınç bey burada sıradan derken fiziki özelliklerinden değil elbette kişisel, karakteriksel özelliklerini vurgulamak istemiş. hala bunu anlamayıp atatürk'ün de iki gözü vardı o da bizim gibi diyenleri bu platform altında görünce sadece utanıyorum.