Kendinizi bizim hala o kontrol edilemez çaylak yazarlar olduğumuza o kadar inandırmışsınız ki, büyüdüğümüzü göremiyorsunuz. Saçma sapan başlıklarla ince nesil göndermeleri yapacağınıza belki biraz dişlerinizi fırçalamaya vakit ayırmalısınız.
Yahu adama sormazlar mı. sen ne yaptın, neyi başardın, kime ne faydan oldu? Kimsin ki beni beğenmiyorsun? Gören de bi Tolstoy, bi Dostoyevski 18,5 yaşındaki turgenyev sanacak. Sait faik tadında hikayeler yazılıyordu burada zaten. 6. nesil geldi ilkokul fişleri çıktı ortaya.
Her taraftan yargılayıcı gözlerle kuşatıyorsunuz insanları. Algı dünyanızı gerçeklere kapatıp duvarlar arkasında yaşıyorsunuz. öğüt vermeye kalkan tiner ruhlu hergeleler, yani had bilmezliğin bu kadarına şaşırmıyor, garipsemiyor değilim.
bazı yazarlar korkutucu ve dişsiz bir palyaçoya benziyor. Sizlere bakıyorum ve şu dünyada olmak istemediğim şeyi görüyorum. Ben güzel bir yazıyı takdir edecek birisi değilim. Siz hiç değilsiniz. Burası da edebiyat dergisi değil.
Yani yazarları sırayla ele alsak açıkçası kızak çeken köpeklerden farkı olmaz hiçbirinin. Bu kadar insafsız olmayın. Ağlayan bir insan gördüğünüzde su sızdırdığını düşünüyorsunuzdur siz o robottan farksız kalbinizle.
Bundan sonra birilerinin elinden gelenin en iyisini yapmasını isterseniz, onları korkutacağınıza ve gözdağı vereceğinize motive etmeye çalışın. Cesareti, ilham vermeyi ve saygıyı da unutmayın.
