demokratik bir ülke olarak demkrasiden ne anlıyoruz sorusuyla başlamak daha doğru olur. demokratik bir ülkeden ne anlıyoruz kitlelerin tiranlığımı yoksa kitlelerin birlikte yaşamasını mı? buradan hareket ederek demeokratik bir ülke larak elimizdeki türkiye örneğinden yola çıktığımızda önümüze çıkan hakim görüşlere bakalım. bir ulusalcı derki bu halk bilinçsizdir bunları yönetmek gerekir. bir sağcı(geniş bir yelpaze fakat biz bunu sokakta gördüklerimiz olarak yorumlayalım) der ki yok bu milletten adam olmaz bize bir önder gerek. eh son olarakta olmayan solculara değinirsek onlarda demokrasi insanın kendini var edebildiği alandır diye kısaca özetleyelim. fakat şunu da eklemek isterim bu çok genel geçer bir sınıflamadır sonra vay efendim hiç bu bu bunu der mi falan demeyin zira bende kısaca üstünden geçtim. neyse sonuç olarak deokrasi algısının farklılıklarına dikkat çekmek istemiştim. demokrasi algısının bu farklılıkları içinde değerlendirdiğimizde demeokratik bir ülkede zorunlu askerlik uygulaması olur mu ya o ortaçağda kaldı angaryadır dersin. tekrar türkiyeye dönersek anayasa angaryayı yasaklamıştır. ama bol çekinceli bol istisnalı 82 anayasamız der ki askerlik hariç. ama biz demokratik bir hukuk devletiyiz. evet demokratiğiz ama bizim demokrasimiz nedir onu bilmeliyiz demokratik bir ülkede de demokratik olmayan bir ülkede de zorunlu askerlik olabilir. çünkü zorunlu askerlik devlete faydalıdır millete faydalı mı orası da tartışılır. velhasıl kelam biz demokrat oldukça bizi askere alan çok olur.