Neresini sıksaydım? (ingiltere ile ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde yapılan bir görüşmede, ingiliz görevdaşının elini sıkmasının doğruluğunu kendisine soran gazetecilere cevaben)
Fiyatlar günden güne artıyosa memlekette pahalılık vaa demektir.
Görünen köy uzak değildir.
Goalisyon hökümetimiz hayırlı uğurlu olsun. (1991 genel seçimleri sonrası DYP-SHP koalisyon hükümetinin kurulduğu gün)
Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.
Fırat'ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.
Gap'ı kimseye gap diye gaptırtmam.
Binaenaleyh, Öküzün altında Buzağı aramanın manası yoktur. (24 Ocak 1980 basın toplantısından)
Aksini diyenin alnını garışlarım!
Kendim için birşey istiyorsam namerdim.
işiniz vardı da biz mi aldık? (12 temmuz 1969) (iş isteyenlere)
işsizlikten kurtulmak istiyor musunuz ? takılın peşimize. (1991 genel seçimleri öncesi miting konuşmalarından)
Vaa mı bunun başka türlü izah tarzı?
Niye ? Biz mi öldürdük ?(Başbakanlık kapısında bekleyen bir atı ölmüş ama iki at parası isteyen yaşlı amcaya verdiği cevap)
Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur garası da, binaaneleyh, üzerine gonuşmaya değmez.(Sayın Demirel, Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz? diye soran gazeteciye)
Memlekette gaz vardır. (Gaz sıkıntısı için hükümet ne gibi önlemler alıyor diye soran gazeteciye)
Güçlü TL'yi güreşe mi göndereceksiniz?
Nerde galmıştık?
Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir.(1980 öncesinde Bülent Ecevit’e)