serviste her akşam çekmek zorunda kaldığım çin işkencesi. öyle böyle değil, en hiddetlisi. bütün herkes maç kavgası, karı dırdırı yapsın ama bu olmasın birader.
tam iş çıkışı, damar diye tabir edilen müzik türünün en damarı çalıyorsa, kaçışı yok; asabiyet ve atar damarlarım daha hızlı atmaya başlıyor, çekilmiyor. hacı, harbiden çok ağır ya, tam ata demirer muhabbeti.
servis şoförüne de bişey diyemiyorsun, desen atar yapıyor, atarın altında da kalmıyon, serviste bütün adamları karşına alıyosun. sonunda:
-kaptan, bende bir adet mach3 jileti alabilirmiyim?
işte bile güleryüzü eksik olmayan ben, o şarkılarda süblimleşiyorum, geriye yatırmış olduğum koltuğu öne çekiyorum, elmacık kemiklerim belirginleşiyor.
çoğu djyide hiçte çekilmeyen cinsten. gerçi dinleyen için çekilesidir, bu radyoyu sevmediğimden öyle zannediyorum galiba. dj; kısık sesli, varoşları o yaratmış sanki. bir " iyi geceler" deyişi var, iyi olma ihtimali, en zor olan gecedir herhalde.
- iyi geceler damarın kralını dinleyen arkadaşlarım. bu akşam sabaha kadar, yanınızda dostunuz, sevgiliniz, anneniz veya sevdiğiniz bişeyi düşünün o olayım, tüm iyi duygularımla yanınızda olayım.
+ " sen mi? hadi ordan, osuruk sesli!" diyesim geliyor her seferinde.
bir enerji olur değil mi? dj denen abajürde. çokta bomba olur be hacı, düşünsene:
- evet arkadaşlar, sizlerle bu gece, her zamanki gibi inanılmaz enerji ve hayat dolu saatler geçireceğiz. ilk parça, david guetta' nın son coverı; nikah masası.
+ orhan! taşşak mı geçiyor olm bu dj bizimle?
++ bilmiyorum abi. jileti nabıcaz abi?
+ eminsin değil mi? kral fm burası.
++ evet, şükrü abi.
+ hadi bas gaza orhan! o jileti sakla ve arabayı kral fm binasının önüne sür, hemen!...
bunlar olmaz, imkansız. şaka bunlar.
radyonun djleri ve dinleyicileri ile arasında geçen diyaloglar ise tamamıyla sorun.
bu akşam gerçekleşmiş olan sorun da, djye gelen mesajda adamın biri: " zaten yaptığınız iş çok kolay" yazmış. dj delirdi; vurucak, kıracak. korktum bir ara ağzından küfür kaçıracak diye. kişiliğinden ve çalan müzikten olsa gerek, bir an profesyonelliğini kaybetti, beyin uyuşuk. savunusu ise; " gel o zaman sen yap abi" bitirecekti sözlerini, fakat dayanamadı, allta kalmak istemiyor adam. dj, ne kadar zor bir görevde olduğunu anlatacak ya, örnek vermek istedi:
- hey 7546! * yarın sabah kalktığında, git bir kahveye, selamun aleyküm diye gir içeriye, bir buçuk dakika onlara mikrofonsuz bişey anlat. anlatırsan, yemin ediyorum bu koltuğa sen oturacan, yemin ediyorum.
adam her türlü o koltukta zaten, sende atla o yayın binasından emi!